Bizimki bir kadın girişimcilik hikayesi…
Çalışanların işyerinde tanışıp iş arkadaşlığından dostluk mertebesine gelebilmesi kolay şey değildir.
Hele bunun %99’u kadın çalışanlardan oluşan medya sektöründe gerçekleştiğini düşünün…
Biz birkaç kadın yaklaşık 10 sene önce iş ortamında tanıştık.
Ayrı birimlerde de çalıştık, birlikte de. Tatiller dışında hiç ayrılmadık. Birbirimizde ortak birçok payda bulmamıza rağmen ayrı tiplerdik. Sanırım en benzer özelliğimiz işimize duyduğumuz saygıydı. Seneler içinde çalkalanmalar oldu tabii, tartıştık, küsüştük, sarılarak barıştık, ağlaştık v.s. ama birbirimizden hiç vazgeçmedik. Aralarda evlenmeler, çoluklar çocuklar, boşanmalar da oldu, eğlencesinde de üzüntüsünde de hep birlikteydik.
İşimiz gereği ani bitişlere bünyemiz alışık çok şükür. Mütevazi olamayacağım, bugüne kadar başladığımız her işi, projeyi alnımızın akı ile hayata geçirdik. Beyaz yakalı olduğumuz seneler içinde kendi işimizi yapıyor olma hayalleri veya freelance çalışma fantezileri ile geçirdiğimiz günler yok değildi.
Kurumsal hayatımız 3 sene önce bittiğinde kazın ayağının öyle olmadığı gerçeği ile yüzleştik. Düzenli bir gelir rutininden düzensiz bir döngünün içinde bulduk kendimizi. Öyle birikim yapmak bizim gibi kafaların pek işi değildi. Çözüm birlikte vitesi geri atmadan ilerlemekti. En iyi bildiğimiz iş yaptığımız işti, maceraya gerek yoktu…
Tv sektöründe bugüne kadar geliştirmiş olduğumuz bağlantılardan yararlanıp devam edecektik. Yaptığımız işi ana hatları ile burada anlatmayacağım sadece yerli yabancı içeriklerin, kanalların yurtiçinde ve yurtdışında satışı, kanalların kurulumu ile sınırlayayım meşguliyetimizi.
Ümitlerin ufuk çizgisine yaklaştığı zamanlar çok oldu. İş yapmadan geçirilen haftalar, aylar ‘Merkür retro yapıyor ondandır’ diyerek motivasyonumuzu düşürmemeye yönelik çabalar.. Sonuçta yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Kadın çalışanın çok olduğu ama genellikle erkek egemenliği altında olan bu sektörde bizde varız demeye devam ediyoruz.
Bu süre içinde aklımıza düşen bir proje sinapslarımızı yiye dursun, gönlümüzden çıkaramadık. Yoldayken düşündük, olmazı oldurtmaya çalıştık. Girişimcileri destekleyen kurumlardan destek almaya yöneldik ama çok spesifik bir iş ile uğraşmadığımız için kendimizi anlatamadık. Nitekim bulup buluşturduk ve YAZOKU’yu dünyaya getirmeye karar verdik.
Ülkemizde medya sektörü içinde olmak isteyen, yeteneğine güvenen ama şimdiye kadar bir nokta atışı yapamayan yaratıcı bir tekamül döngüsü olduğuna inanıyoruz. Bunun yanında görmeye , okumaya çok alıştığımız aynı tip hikaye ve senaryoları belki yine aynı şekilde fakat farklı ağızlardan veya tamamen farklı hikayeleri aynı ağızlardan okumak ve seyrettirmek ile ilgilenen herkesi içeri davet etmek üzere çıktık bu yolculuğa.
Bunu sektördeki bir ihtiyaç girişiminden ziyade fırsat girişimi olarak görüyoruz.
Ekip olarak birlikte geçirdiğimiz bunca sene sonrasında tekrar birlikte çalışıyor olmanın keyfiyeti ile üretmek, üretirken keyif almaktan son derece meftunuz. Aynı hazzı verebilmek dileğiyle sizleri bu yolculuğa davet ediyoruz, hoş geldiniz…