Yaşamı İlaçlamak
Üzerine sinen sigara kokusundan arınmak için duşa girdi, duş fıskiyesini ayaklarına tutmasıyla parmaklarının arasından kaçışıverdi o hafta öldürdüğü tüm böcek ve sinekler… Birini tanıdı, az önce üzenine konan sinekti, Allah rahmet eylesindi.
Saçlarının şampuan köpüklerinden kurtulması için çabaladığı anda kapı zili çalındı, kapıcı Hasan Efendi’den başkası olmayacağını bildiğinden umursamadı. Ekmek almak için aşağı indiğinde “Kapıyı çaldın Hasan Abi, duştaydım.’’ dediğinde aldığı yanıttan anladı yanılmadığını. “Yönetici binadaki böceklere bi çare bulalım, ilaçlatalım binayı, toplansınlar konuşalım.’’ demişti. Bu evden de bıkmıştı, yöneticiden de bıkmıştı, masraflardan da işsizlikten de…
Hiçbir şeyi yoktu Uğur’un... Ara ara girdiği işlerden kazancıyla ödemeye çalıştığı ve 2 aylık birikmiş kirası, her 3 ayda bir kesilen elektriği ve tazyikli suyu dışında hiçbir şeyi. İş bulması lazımdı. Onlarca görüşmeden birine de birazdan, kahvaltıdan sonra gidecekti. Bu kez umutluydu. Her şeyin yolunda gitmemesi için bugün bir sebep yoktu. Gayet şık giyinecekti bi kere. Ağzının laf yapabileceği havasındaydı hem. Evet, gayet işe alınabilirdi. Potansiyel ücretli emekçiydi.