Veda Etmek, Yeni Başlangıçların İlk Adımıdır

İnce bir kalemin satırlara dökülen mürekkebinde kendimi aramakla geçti yıllarım. Karanlıktı hep, aydınlığa dair ne bir belirti ne de bir umut vardı. Daha önümü göremezken, ileriyi düşünmekle zaman kaybetmekten başka bir şey değildi bu yaptığım. Bu bir zaman kaybıydı, bu bir geç kalınmışlık hissiydi. Ve o andan itibaren gönül koydum aydınlığa, ışığa ve ışığa dair her şeye. Belki de veda etmek yeni başlangıçların ilk adımıdır.
Yeniden merhaba demeliydim ve bir yabancı gibi en baştan başlamalıydım hayata. En önemlisi beni ben yapan her şeye...
Hayatım bir kitap olsaydı eğer, şu anki yaşantım o kitabın en karanlık sayfaları olurdu diye düşünürüm hep. Kendimi tanıyamaz olduğum şu zamanda, içimde durmak bilmeyen şiddetli depremlerin çaresizliğiyle baş başayım. Hayallerimin peşinden koşarak yeni yolculuklara demir atmanın planlarını yaparken, bütün benliğimle güvendiğim insanlardan ağır bir yara aldım.
Ben hayata aydınlık penceremden bakarken, onların bütün ışıklarımı söndürme çabalarından bihaberdim. Beni tek başınalık kavramının derinlerine sürüklediler. Oysa ben hayatımı bembeyaz sayfalarla doldurmak istemiştim. Halen geriye dönüp baktığımda o insanların hayatımı nasıl kararttığına dair küçük ama bir o kadar da ağır izler görüyorum. Geçer mi bilinmez ama ben hayatımın geri kalanını bu izleri geçirmek için değil, yepyeni ve bembeyaz sayfalarla doldurmak için harcayacağım.
Düştüğüm, sürüklendiğim bu derin karanlıktan çıkmak zorunda olmamın verdiği güçle mücadeleme devam etmekteyim. Üzerimdeki enkazları tek tek kaldırıp ayağa kalkmam gerekiyor. Zor olan kısmı ise, hiç kimseye ‘yardım eder misin?’ diyemeyecek kadar güvenimi kaybetmiş olmam.
Ne kadar da zor değil mi bildiğin bir kitaba hiç bilmiyormuş gibi bakmak. Ya da daha önce gördüğün bir resme ilk defa görüyormuş gibi bakmak. Ama bunu başarmalıydım. Yüreğimi, gönlümü, kalbimi ilk defa açıyormuş gibi yapmalıydım. Yaşanılan acıları toprağa vermeliydim artık. Vermeliydim ki, üzerinde çiçekler yetişsin. ‘Gül’ yetişsin mesela. Büyüsün, rengarenk çeşitler olsun kalbimin üzerinde. Ve ben en çok ‘kırmızı gülü’ seveyim.🌹
Ve sen;
Vefat eden umutlarımı dirilten prenses...