Son Hediye
Her şey bir tablo ile başlamıştı, yan yana dizili olan renk renk evlerin bulunduğu tablo. Uzaktan bakıldığında samimiyeti herkesi etkileyecek evler.
Sene 1991--
Ülke Türkiye--
Şehir Manisa--
İlçe Salihli--
Yirmili yaşlarında mavi gözlü koyu kahverengi saçlı 1.70 boylarında ki Serhan Yankı'nın yaptığı tablo. Sevgilisine son hediyesi, bu tabloyu yaparken yıllar sonra güzel şeylere vesile olacağını bilmezdi.
Sene 2017--
Ülke Almanya--
Şehir Berlin merkez--
Ema çok sıkılıyordu, artık burada durmak istemiyordu. Kocaman ülkeye sığmaz olmuştu, bunca karmaşa ne içindi ki zaten.
İşte o an duvarda asılı olan ve depodan çıkardığı tablo çarptı gözüne. İlk önce tabloda ki renkleri ve fırça darbelerin inceledi sonra resimdeki sıra sıra dizili olan evleri.
Seri adımlarla tabloya ilerleyip eline aldı, tablo sanki kendisine bir şey anlatmak istiyor gibiydi. Belki de kendisi şu an öyle olsun istiyordu.
Ema da bir ressam sayılacak kadar güzel tablolar yapardı bazen ama kendisi bir imza yada isim yazardı kenarına. Bu tablo da hiç bir şey yazmıyordu.
Tabloyu incelemeye devam ederken arka tarafta elini tuttuğu yerde bir gariplik sezdi. Arkasını çevirdiğinde kenarda bir kağıt sarktığını gördü.
Merakla kağıdı eline aldı, okuyup okumamakta tereddüt etse de bir tablonun arkasından ne çıkabilirdi ki?
Okumaya karar verdi ve yer yer sararmış, yıpranmış kağıdı açtı.
Sevgili Carla; bu sana ilk ve son mektubum. Biliyorum ki ne söylersem söyleyeyim gideceksin. Yinede bu mektubu yazmak ve bu son hediyemi vermek istedim. Eğer gitmeyecek olsaydın seninle güzel hayallerim vardı, beraber bu resimdeki evde yaşayacaktık.
Bunlar hayalde kalacak bununda farkındayım. Ben seni ne kadar seviyorsam sende o şaşalı hayatını o kadar seviyorsun. Senin için bir yaz aşkından fazlası olamadım hiç.
Neyse uzatmayacağım, seninle geçirdiğimiz dolu bir yazdan sonra bu tablo sana son hediyem. Eğer bir gün bu mektubu bulursan seni çok sevdiğimi ve hala seviyor olacağımı bil istedim.
Seni çok seven Serhan Yankı...
Elinde ki kağıda bir damla gözyaşı düştü, tek bir gözyaşı yetti o an duygularına. Gözleri yavaşça tabloya döndü, o güzelim mahalleye ve o bahsedilen hayal kurulan eve değdi gözleri.
İçinde bir şimşek çaktı, ne fırtınalar koptu da onun dudaklarından tek kelime dökülebildi. Duygularını anlatmaya tek kelime yetti; Baba!!