Sabah 5’in yası
Soğuk havalar geçti üzerimden
Gece yarısı hastane odaları geçti
En çok da bana koymuş çığlıkları annemin ,
Bak şu işe !
Buz kesti ellerimi, gurbetin yağmurları geçti
Boş tenli insanlar geldi geçti
Makamları nameleri geçti memleketin üstümden
Ellerim kollarıma geçti
Bir ihanet geçti üstümden
Küçük çaplı bir hasret tattım
Sol yanımda saklarım
14 yaşım geçti üzerimden
Kör insanlar geçti üstümden
Hepsinin hala yüzüne gülerim
Saflar geldi geçti
Davalar geldi geçti
Yollar geldi geçti
Ama iyileşmedim
Lahzalar asılı kafamda
Efkanlarım asılı Adem elmalarında
Ve aslım Ağlar durur bana koridorlar ardında
İçimde bir hain taşıyorum
Ahmet Arif’in bahsettiği celladları dinlerken
Aklıma ilk kendim geliyorum
Şimdi anlıyorum sahtelerimi
Ettiğim kelamın göğsümdeki ağırlığını şimdi anlıyorum
Ve yüzüne baktığım insanların neyle büyüdüğü çarpıyor yüzüme
Sakladığım hevesin yaşı iniyor gözüme
Divane bir güneş çıkartmışım göğüme
Bak şu işe!
Asrın yükü göğüs kafesimin üstünde
Yaşamayı becerememişim
Aldığım nefesin borcu ola bu kapımdaki alacaklı
Arkaya koyduğum bu Rumeli türküsü kırıyor tek odalı yanımın kap çanaklı
Ve ahmed Arif tercüme oluyor
Toplanıp bağrına sımsıkı sarılmış iki heceden
Hani kurşun sıksan geçmez geceden
-Y.y