Merdiven
“Ben aşağıya iniyorum,Yıldız ablalara.” dedi evin annesi. “Çayı şimdi demledim.10 dakika sonra içersiniz.Ben çok yoruldum,biraz hava alacağım” dedi,odalardan ses çıkmadı.İki kat ineceği için mont almadı,hırkasını üstten omuzlarına atıverdi taze anneanne.
Yazları köyde geçiren komşularının apartmana dönüşleri bu sene biraz geç olmuştu.İki yıllık anneanne komşularını özlemişti.Ama aynı heyecanı iki kız kardeşte görmeyince biraz şaşırdı.Havadan sudan bahsettikten sonra çaylar geldi.Bizim anneanne o kadar çaycı olmasa da çayı çok beğenince ev sahiplerinin yüzü biraz güler gibi oldu.Sonra anneanneden epey büyük olan olan Yıldız lafa girdi:
“Bu sene hastanede işimiz çok”.Yere baktı,biraz duraksadı. “Kalbime gelen damarlardan birinde genişleme varmış.Operasyon gerekiyormuş. ‘Sen istersen İstanbul’ daki özel hastaneye git ’ dediler.Şimdi bizim yeğen hangisi iyidir diye bakıyor” dedi.
Ne diyeceğini bilemeyen anneanne “Para tuzağı bunlar Yıldız Abla.İyi kötü emeklisin,sigortan var.Git devlet hastanesine.Sizi yalnız görünce belli ki çakallık yapmak istemişler” dedi.Sonra kelimeleri keşke havada yakabilsem de gerisin geri yutsam diye içinden geçirdi.Gelen çayı sevdiğini hatırladı ve bir tane daha istedi.Kardeşlerin küçüğü-yine bizim anneanneden büyüktür ya- ağır ağır mutfağa gitti.
“Zaten sorunu bulmaları bile uzun sürdü,onun yüzünden bu zamana kaldık.Bir de tetkikler,evraklar falan bu hiç yetişemez.Özelde olsun da bir an önce olup bitsin istiyorum.Burada açık ameliyat yapıyorlarmış.Orada hem kapalıymış hem de bu tarz ameliyattan günde bir kaç tane yapıyorlarmış” dedi Yıldız.
Anneanne çayından bir yudum daha alınca yine beğenip kafasını salladı.Oldum olası iştahlı olan küçük kardeş yedirmeyi-içirmeyi de çok severdi. “Afiyet olsun” dedi.Bir süre sessiz kaldılar.Kısaysa da hepsine uzun geldi.Yıldız:
“Şu yaşımızda ameliyat,bir de kalp olunca insanın gözü hiçbir şey görmüyor.Allah’tan bizim İbo var.Abimin oğlan, sen biliyorsun ya işte o.İbo da olmasa kimsemiz yok bize bakacak.Haberlerde milletin parası yok ,ondan ameliyat olamaz.Bizim hamdolsun gücümüz var ,emekliyim zaten ama insanın olmadan olmuyor.” dedi.
Çay, artık buruktu.