Kısa Hikaye

Bonjorno Katilim

Bonjorno Katilim

Bonjorno Katilim, dedi Yusuf. Sert bir bakış attı. Şöyle, dikkatlice bir etrafında dolaştı. Lastiklerin havası tamdı. Keyifle bindi yuvarlak farlı, bebek mavisi Murat 124'üne.

Katilim derdi arabasına Yusuf. Camı açılsa, bagajı kapanmazdı. Farı yansa, motoru çalışmazdı. Freni tutsa, Yusuf'un eli-ayağı tutmazdı. Çok aşırı Fener hastasıydı Yusuf. Ha bir de sara hastası.

Belgeleri vardı. Ruhsat falan işte. Ehliyeti yoktu ama. Köy yeriydi sonuçta. Zaten kimsenin incelikli işlere ne ehliyeti, ne de gösterdiği bir ehemmiyeti vardı. Herkes kendi işinin ehliydi. Takmazdı Yusuf. 'Ehliyet kemeri' der, dalgasına bakardı. Emniyet de yoktu zaten köyde.

Taktı Yusuf, köy meydanından geçerken vitesi ikiye. Sevdiği bir kız vardı. O da başkasına vardı. Tam dönecekken, köy kahvesinin önünde az önce yere düşüp kırılmış alengirli çay bardaklarının yanından, karardı gözleri Yusuf'un. Girdi manava. Çizdi üç kişinin üstünü, biri emekli.

Katilim dedi, Yusuf. Evet, katilsin dedi hakim.