Bir Hayal
Zeytin ağaçlarının arasında iki katlı balkonundan saçaklar dökülen begonvillerin tıpkı bir gelin gibi süslediği evin yan bahçesinden eski bir türkünün tınısı duyuluyordu. Belliki huzuru seviyordu ev sahibi ormanın bu bölümünde pek ev yoktu. Denizden içeri girdikçe karşıma çıkan ilk evlerden biriydi. Gösterişli değildi yalnız ince bir zevk anlayışı ile yapılmıştı. Muntazam düzenli olan bahçenin içerisindeki zeytin ağaçları birer insan edasında sohbete durmuşlardı bir birleriyle yarı gövdeleri beyaz badanalı dallarına ise nazar boncuğu asılmıştı. Değer verilen her varlık etrafına ışık saçıyordu. Ön kapıya yaklaştıkça eve olan hayranlığım artmıştı. Nihayet dışarıdan günlerce izlediğim o bahçenin artık içindeydim, kulübede yatan beyaz köpek çoktan hırlamaya başlamıştı varlığımdan fazlaca rahatsız olduğunu belli eder bir vaziyette havlıyordu. İçeriden uzun boylu, beyaz elbiseli oldukça naif bir kadının bana doğru geldiğini gördüm iri gözleri uzaktan dahi o kadar etkileyici gözüküyordu ki bir süre gözlerine bakmadan konuşmayı denedim. İçeriye davet edilmemle birlikte burnuma yeni demlenmiş çayın kokusu geldi, genişçe olan mutfakta tepsi içinde çay için hazırlanmış bir kaç kurabiye ve yalnızca bir bardak vardı hızlıca bir bardak daha çıkarıp
-Çay içersiniz değil mi şimdi demledim dedi. O kadar davetkar ve naifti ki yüzünde bulunan sert ifadeye meydan okurcasına şefkatliydi sesi. Kaşlarının arasında bulunan derin çizgi bir ömrü pekte gülümseyerek geçirmediğine bir işaretti kanımca .
Az sonra salonda bulduk kendimizi yüksek tavanlı rahat mobilyalarla döşenmiş salonun bahçeye açılan penceresinden içeriye limon çiçeklerinin baygın kokusu geliyordu. Sehpanın üzerinde Kitaplar bir not defteri ve belliki evin tek kızına ait olan bazı boyama kitapları vardı. Yıllarca Özlemi kurulan bir huzur vardı bu evde yüzüme çarpan rüzgarın kulağıma çalınan türkünün zihnimdeki yankısı ile çayımı yudumlayıp karşımda güzel gözleriyle bahçede oynayan kızını izleyen bu harikulade kadına hayran olmuştum. İnsan bir hayale kavuşmuşçasına mutlu oluyordu onun yanında, bir adımla kendini bahçeye kızının yanına atan bu kadının hikayesini dinleyecektim birazdan o anlatacaktı ben Notlar alıp yazmaya başladığı kitabının düzenlemesini yapacaktım.Kitap bir yana ben onun efkarlı bakışlarıyla şevkatli sesi yer yer öfkeli tonlamaları arasında bir maceraya çıkıyordum. Bu gün burada oturmuş çocukluğunu yazan bu kadının kendi çocuğunu yetiştirmesine şahitlik ediyor sabır ve sevgisine imreniyordum.