ZAMAN-2
bir süre herşeyi unuttuğuma yemin edebilirim. Zaten planlananda buydu sanırım. Planlanmayan bizim biseyleri sezmemizdi. O yüzden üstüne gittim. Algiladikca uzattım. Kuzen bizi gerçekten kuzen bile sandı. Bende bozmadım. Nasıl olsa açıkladılar ona. Niye ben açıklayayım ki? Deli oldugumu bile düşünse onunda benzer deneyimler hatırladığıni ama bana çok açıklayamayacağını anladım . Zaten kazadan sağ çıkmamız anlatılanlara göre pek mümkün değildi açıkçasi . Bu işte başka bı iş vardi.
Biraz fazla bahsettim ona hatırladıkça . Oda hissetsin ve bağlantı kursun istiyordum eğer benim gibi bir kardeşi varsa. Ben kız kardeşimi bir türlü unutamadım. Bir gün onu tekrar bulacağımi hatta çok yakinlarimda olduğunu hissediyordum aslında. Bu hissi bir türlü içimden atamıyordum.
Bir gün akşam saatlerinde kaçıp laboratuvar etrafında oynadığımız ve terasa kaçtığımız zaman aklıma gelip durdu . Orda bana bir şey demişti. Dönerken tam gülümsedi ve bir şey söyledi neydi o ? Saçının ve kirpiginin gün batımımda kızıl ışıklarla parladığını koyu kestane saçları ,kirpikleri ve gözleri aynı anda koyu kızıla boyanirken işte tam o an gülümsedi. Sanki bir çiçek açar gibi gülümsedi ve bir şey söyledi kısık sesle . Ama ne söyledi?
Rüyamda görüyorum, tam söylediği şeyi duyamıyorum ve uyanıyorum. Hatirlamaya çalışıyorum ama tam o sahneye geliyorum bir uğultu duyuyorum. Takıldım o anıya . Dudak okumaya çalışıyorum. Bir türlü tam anlamıyla okuyamadım akşam yemeğine çağırıyorlar beni ve bolunup duruyor o düşünceler . Annem oğlum dalginsin dedi . Bense akşam yemeğinden sonra tekrar nasıl oraklanirim onu düşünüyorum. Duymadım annemi. Beni aşağıda oldukça daha dalgın göreceğini anlayınca oğlum çık istersen odana dedi. O bozuldu biraz ama benim umrumda değildi. Üstelik onu üzmek en son istediğim şeydi çünkü o sıra ağır tedaviler görüyordu.
Ama bu bile şuan ki konsantrasyonumu bozamadı. Takılmıstim bulacaktim ne dediğini . Bu benim için önemli olabilirdi.
Öyle çünkü odaklaninca bir kaç kere bir iki saat önceye gittiğimi sanmıştım. Ya deliriyorum. Ya bu anıları da anlamlı kılacak bir şeyler vardı.
O kadar çok düşündüm ki ne dediğini, akşam sekize yaklaşirken henüz yeni yemek yiyerek yukarı çıktımıştim ama iki saat sonra bile ben hala dudak okumaya calisirken ,defalarca o akşama donerken, annem iki saat sonra beni kahvaltıya çağırdı. Üstelik bu defa saate bakıp durdum. Geri gittiğini de gördüm .Yemin ederim. Akşam on olması gereken zaman şuan sabahın sekiziydi. Perdeyi açtım tam inanmak için. Sabah olmuştu.
Olmuştu. İşte . Zamanı acemice de olsa kontrol edebiliyordum. Demekki bu işte bir iş vardi. Hissettiklerim gerçekdışı ve deli saçması değildi. O halde geliştirmeliydim. Gerekirse kuzene bile söylemeliydim. Hatta belki onunda yetenekleri vardı. Kimbilir belki güçlü bir şekilde hissettmeye başladığım kız kardeşimi yakınlarda bulabilirdim bile.
O gün kuzene açıklayınca bana da benimkine yakın yeteneklerini anlatmasını beklemiyordum aslında. Bekliyordum yeteneği olduğunu ama . Hemen anlatmasını beklemedim. Ama anlattı. Sadece bana kanıtlamasi biraz zaman aldı. Ama sonunda bir iki kere kazara yaptı. Sanki yerküre ayaklarımızın altından kayıyor ve ben yanında olduğum için onun düşündüğü yerde benimde düşündüğüm saatlerde oluyorduk bir anda. Bunu kullanıp defalarca uzun oyunlar oynadık kendimize zaman yarattik. Okuldan pek çok kez kaytardik. Günler süren tatiller aylar haftalar sonrası yine kaldığımız yerden okula geri döndük. Aynı konu. Aynı öğretmen . Gitmeden hatırlamak için gozgezdirmek konuyu hatirlamamiza yeterdi. Kuzenim bir gece önceden hep özet geçerdi. Ben çoğu zaman sadece derse girmeden sayfa sayısını yada başlığı kontrol ederdim . Bana yeterdi. Rüya gibiydi ama gerçekti.
Bir gün bir anıyı düşlerken kaybolmuş halde kız kardeşimi bulduk. Biliyordum bulacağımi onu. Hissetmiştim ama yinede çok korkunçtu. Değişik bir deneyimdi. Heyecandan kendimi kaybettim. Koşup sarilmamak için kendimi zor tuttum. Kuzenim saçmalama dedi ama bilmiyordu. Dr un bana sonra neler dediğini. Onu aramıza almak istedim tabiki. Ama en çokta bu yüzden. Doktorun söyledikleri yani. Yanilmislar miydi bilmiyorum ama onu aramıza almayı zaten ben cok istiyordum. Özlemiştim onu. Kuzende bana tamam dedi ama mantıklı bir uyarıda bulundu. Onu tanıdığını, bu deli saçmalarini sakın belli etmeyelim kız korkar dedi. Evet haklıydı. Yavaş yavaş olağan davrandık. Bize alışmasını bekledik ama bunlara rağmen biraz korktu. Bize tanidigina memnun kaldığını belirtip bir daha asla görüşmeyecekmis gibi bir tanışma gibi geldi. Ama öyle değildi. Onada garip gelince bizi merak etti bence. Onu istediğimiz an yanimizda düşünmek bizim yanımızda bitmesine sebep verdi gerci.Başka seçeneği yoktu belki de.
Bir gün bu olağan üstü durumu ve bizi bir komşu gördü. Ve o günden sonra birkaç doğa olayı bizi biraz hırpaladi.
Hemen kuzen bana bunların birer işaret olduğunu yapmamamiz gerektiğini söyledi. Aksini düşündüm bende. Tam aksine insanlara belli ederek yaptım. Çok odaklandıği zaman kuzen kafa karıştırıci şeyler düşündürebiliyor yani zihin kontrolü sağlayabiliyordu. Bunu yapip bir kaç insana bunun hayal yada rüya olduğunu sandırdi. Ben insanlara belli etmeye devam edince önce kavga ettik. Kazanamadı. Zihnimi kurcalamaya çalıştı. Ama bana olmuyor. Sadece bana olmuyor. Çünkü sonra kız kardeşimi bulunca ve onuda aramıza aldığımda onun zihnini yonlendirebildigini farkettim.
Bu yetenekle bagimsizdi.
Bana işlemiyordu sadece . Belki doktorun verdiği anahtar şifrelerin bende olması yuzundendir. Ama ikizimi nasıl etkiliyordu onu bilmiyordum iste. Ama benim kafamda, kuzenle geliştirdiğimiz konuşmalarimiz uzaktan bile oluyor sayılırdı. ( Gerçi sonra galiba bu kardeşimlede oldu.tam emin değilim)Bu sayede biraz düşüncelerini anlıyordum. Kız kardeşime karşı manipüle edici birşey düşünürse bunu onu telkin ederek bastırmaya çalıştım hep. Ama bu onun en büyük kozu oldu bana karşı. Hep öyleydi. Farkettiği an ona teslim olduğum andı. İpler onun elindeydi artık. Çünkü her zaman tam kestiremiyordum ona ne yapacağını ve istediği zaman onun kafasını kurcalıyordu.
Benim ofkeme rağmen bir kaç kez bunu yaptı ve ben deli gibi sinirlenip saldırınca bunu bir kez daha yapmaya kalktı. Bende durdum. Sonra ne yaparsan yap deyip dahada sinirlendim ama bu defa kız kardeşimi oldukça korkutmakla beni tehdit etti. Kız korkudan iki saat titredi ve ben ona bunu duzelt diye yalvarmak zorunda kaldım.
Mis gibi dert olmuştu bana. Eline kendi ellerimle dünyanın kozunu verdim. Sinirden geberdim catladim ama ona dokunamadim . Çünkü yumuşak karnımı bulmuştu artık.