Yolculuk
Ben onu da anlıyorum, insan bir kere geliyor bu dünyaya macerelarının peşinden koşmanın mutluluğunu başka hiçbir şey veremez diye düşünüyorum. Ben Polonya' ya giderken o da şuanda Rusya' ya gidiyor. St. Petersburg' da bulunan kayak festivalini kaçırmak istemediğini söylemişti bizlere. Bu sabah havalimanında iki yolcusu vardı annem ve babamın, biri Polonya diğeri Ruya. Babam çok soğukkanlı biridir, ama annemin ona nispeten daha duygısal olduğunu söyleyebilirim. Gözyaşlarını silerken "çabuk gelin evlatlarım" diyebildi ayrıldığımızda.
Babamın çok yakın arkadaşı bulunuyor Polonyada, askerlik arkadaşı Sabahattin amcanın yanına gidiyorum. Uzun yıllar deniz işletmeciliği ve tersane işleriyle ilgilendiler. Daha sonrasında Sabahattin amca Sabahattin amca Polonya Poznan'a yerleşme kararı almış. Uzun zamandır kendisi orada yaşıyor, ailesini ve işini orada kurdu deniz işletmeciliğine orada devam ediyor. Babamın yurt dışında bulunan en yakın arkadaşından öğreneceğim çok şeyin olduğunu ve daha deneyim kazanmam için üç aylık bir iş seyahati yapmamın kariyerim açısından da çok iyi olacağını düşündü. Hem de kendisinden sonra işletmeyle ilgileneceğim için her şeyin mükemmel olmasını istiyor. Bu göreve benden önce abimin gelmesini istese de bunun gerçekleşemeyeceğini anlayınca umutlarını bana başladı. İşte bu nedenle babamın güvenini boşa çıkarmamak için Polonya Poznanda ikamet eden Sabahattin amcanın yardımcılığını üstlenmiş olacağım.
“Bütün yüklerini sırtına almış gibi görünüyorsun” diyerek araya girdi Kenan. Biraz rahatla istersen Orhan. Seyahat etmek özellikle yurtdışına seyahat etmek gerçekten çok harika bir şeydir. Aliyle birlikte planımız Polonya’nın tarihini yerinde incelemek ve keyifli vakit geçirmek. Tarihi ve askeri müzeleri, kutsal ve dini yerleri, tarihi yürüyüş alanları, seminerler, paneller, konferanslar şeklinde uzun bir seyahat planı bizleri bekliyor.Kenan’ ın söylediklerine Ali de eklemelerde bulundu. Polonya’ya gitmişken Auschwitz toplama kampını da ziyaret etmek istiyoruz.
Nazi Almanyası tarafından II.Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama, zorunlu çalışma ve sistematik katliam kampının adıdır Auschwitz. Bu kapının girişinde “Çalışmak Özgürleştirir” yazısı hala duruyor. O kampta çok kötü şartlar altında 6 milyon Yahudi katledildi. Yaşamı insanlara veremediğimize göre hayatlarını da ellerinden alamak hiç adil değil. Adolf Hitlerin liderliği ele almasından sonra Alman Irkının saf kalması gerektiğini ve “arı ırkın” yani “üstün ırk” olarak tabir ettiği Almanların bir gün dünyayı ele geçirebilmesi için Yahudi ırkından ayrışmak gibi saplantılı bir düşüncesi vardı. Bu nedenle Yahudi insanları Gettolara kapatıp sonrasında da toplama kamplarında çalıştırıp ebediyyen özgürlüğe kavuşturdular. O kamptan kimse sağ çıkmadı Orhan biliyor musun? diyerek iç geçirdi Ali. Tarihe karşı ilgim çok aşırı değildi, hatta bu anlatılanları ilk defa duyuyordum.