Komutanı dinlerlersen arkadaşın ölecek, arkadaşını kurtarırsan emre itaatsizlik edeceksin! 2015 yılında Dağlıca'da şehit edilen 16 askerin ardından telsizlerini kapatarak operasyona başlayan bordo berelilerin hikayesi 'Bordo Bereliler Suriye' 7 Nisan'da vizyona giriyor. Birçok ülkeye verdiği askeri eğitimler ile bizleri gururlandıran bordo berelilerin hayatı beyazperdeye aktarıldı. 2015 yılında Hakkari Dağlıca'da 16 askerin şehit düşmesi ve bir bordo bereli arkadaşlarının PKK'lıların elinde olması üzerine telsizlerini kapatarak operasyona başlayan Yüzbaşı Mehmet ve ekibinin hikayesi... Yönetmenliğini Erhan Baytimur'un üstlendiği Cenk Ertan, Sedat Mert, Arda Esen ve Açelya Elmas'ın başrollerinde yer aldığı film, soğuğu sıcağa, geceyi gündüze çeviren bordo berelilerin hayatlarına odaklanıyor. Gerçek bir hikaye. Zor bir konu. Hayata geçirme süreci nasıl ilerledi? Erhan Baytimur: Hazırlık aşaması yaklaşık bir buçuk sene sürdü. 15 Temmuz sürecinden önce hazırlandı ama hayata geçmesi biraz süre aldı. Özellikle aksiyon kısımları zor geçti. Açelya Elmas: Öncelikle çok onur duydum. İnanın her ne kadar tanımlarken rol desek de bu film rol yapmanın mümkün olmadığı özel bir projeydi. Filmin konusu ülkesi ve bu ülkenin değerleri için soğuğu sıcak, geceyi gündüz yapan en zor şartlarda görev bilinci en üst seviyede bordo berelilerdi. • ÇEKİMLER NASIL GEÇTİ? Cenk Ertan: Resmen kısa dönem bir askerlik yaptığımızı söyleyebilirim. Askeri ve silah tutuş eğitimleri aldık. Zaten set boyunca yanımızda emekli bir bordo bereli Kıdemli Üsteğmen F.Y adlı Komutan vardı. Çekimlerimiz Osmaniye ve Adana Kozan'da gerçekleşti. Günde 15 saat bir arazide olmak gerçekten zorlayıcıydı. Her anlamda bu kadar özel eğitimler almış bir askeri canlandırabilir miyim diye de açıkça çok düşündüm. Erhan Baytimur: Osmaniye Türkiye'de en çok şehit veren ilimiz. O yüzden orada çekmek istedik. Hem oyunculuklarda hem de mekanda doğalı yakalamaya çalıştım. Açelya Elmas: İşte 'zor' kelimesini kullanmak gerekirse burası kelimenin tam anlamıyla hakkını veriyor. Çelik gibi sert bir meslek var karşınızda. Siz bu insanların çelikten bedenlerini, tabiri yerindeyse seven, aşk taşıyan, özlem duyan, hissiyatlı yani insani taraflarını seyirciye yaşatıyoruz. Çekimlerde beş milyon harcandığı söyleniyor... Erhan Baytimur: Ne söylersem yalan olur ama tabii Hollywod ile kıyaslanamaz. Adamların bir sahnede harcadığı parayla biz film üstünlüğün yanı sıra teknik ve teknolojik alt yapıları da kuvvetli. Bu ülkeden çıkan, bu ülkenin nimetleri ile bir şey sahibi olan FETÖ nasıl olur da bu ülkenin insanlarına silah doğrultur. İhanet kelimesi hiç bu kadar anlamını yaşamamıştı. Allah ülkemizde bir daha bunlar gibi canilere fırsat vermesin