ŞEHRİN DIŞINDA

Şehler ilk kurulduğunda şehirlerde yaşamak istemeyenler kaçtılar. Bir kaç ay saklamanarak yaşadılarsa işleri hiç kolay olmadı. Kurtarcılar şehirlerin dışında yaşamı zorlaştırmak için yaptıkları şehir dışını zor ve yaşması çok zor bir yer haline getirdi. Bu yüzden şehir dışındakiler kaçıp şehirlere sığındılar.

Şehirlerin dışında kalanlar ise yer altına ya da güvenli olan yerlere saklandılar. Özellikle tünel bittikten sonra yerleşmeler tünellere yakın yerlere kaydı ama uzak yerlerde ise daha önemli şeyler vardı.Örneğin tarihi eserler,ders kitapları,dvd,cd,bilgisayar,cep telefonu,telsiz,radyo,sanat eserleri gibi insanlar bunları saklamakla kalmıyor aynı zamanda bakımlarını yapmak zorundaydı. Misal sanat eserleri Çin'de bir dağda saklanıyor ve uzun yıllar boyunca bunlar oradaki insanlar tarafından korunup bakılıyordu.

Kurtarıcılar şehirlerde uzun süre kalmazlardı. Başkente gidip rapor verip aileleri ile vakit geçirip sonra görev yerlerine geri gelirlerdi ve her zaman hava yolunu kullanırlardı.Bu yüzden insanlar yukarıdan bakıldığında görülmeyecek şekilde yaşarlardı.

Taşio adında bir kırk yaşında nispeten zayıf kendine bakan bir erkektir. Afrika'nın kuzeyinde fas topraklarında gizli yer altı sığınağında iki yüz kişi ile yaşıyor. Görev icabı KIbrıs ve oradan da Anadolu topraklarına geçerdi ve şehirlere ve diğer sığınaklara veya üslere geçip bilgi iletirdi. Ömrü boyunca hiç kurtacılara yakalanmadı ama onların tarafına geçen insanları yakalandı ama her seferinde kurtuldu. Çok gezdiği için adı gezgine çıktı. Ondan sonra şehir şehir dolaşan ve genelde tünelleri kullanmayan kişilere gezgin denilindi.

Taşio, Sıla'dan önce 200 yüz yıl önce Fas'ta ki sığınakta doğmuştur. Orada büyümüştür. Babası yeraltı hattının sorumlusydu ve Avrupa'dan gelenleri karşılayıp onlara yol gösteriyordu. Babası Taşio daha 12 yaşındayken isyancılar tarafından öldürüldü. Bu durum Taşio'da derin yararlar açtı. Başka bir sığınağa taşınmak zorunda kalındı. Babasının görevine yeni biri atındı ama Taşio daima o bölgeden saygı duyulan bir kişilik olmuştur. Annesi ve kardeşleri o doğduktan bir yıl sonra ölmüşler. Onu babası büyütmek zorunda kalmıştır.

Tasio genç bir delikanlı olduğunda işin başına geçmesi için büyükler ona baskı kursalar da o istemiyordu. Nedeni ise özgür olmak istiyordu. Kendi aralarinda ki bürokrasiye ve masanın arkasına geçmek istemiyordu. En sonunda büyükler pes edip oraya Keyli diye henüz yirmi yaşında bir kadını oraya tayin etmişlerdi. 

Keyli Hazar denizinin etrafına kurulmuş balık şehri de doğmuştu. Doğar doğmaz hemen ailesinden alınıp okula gönderildi. Okulda ise zekası ile diğer çocuklara nazaran ön plana çıkmaya başladı. Bu durum elbette kurtarıcıların ilgisini çekmişti. Kurtarıcılardan  sonra haberi alan isyan tarafı her ne kadar kaçırmak isteselerde kaçırmak riskliydi. Bu sebeple ki sürekli ertelemek zorunda kaldılar. Bunun sebebi malumdu. olası bir hata da orada bir insan kıyımı olabilirdi.

Keyli'yi kaçıranlar UOU'nun mirasçıları oldu. Bu insanların başındakiler genelde eski yüksek askeri komutanlar ve bilim insanlarıydı. Yaptıkları plan sayesinde Keyli'yi ölü olarak gösterdiler ve oradan kaçırdılar. 

Kacirmalari aslında pek sıkıntı olmadı.