Romandaki Evren

Karlı bir günün sabahıydı Nina kardeşi ile birlikte kayak yapmaya gitmişti. Kardeşi dışarıda oynarken kendisi kafede oturmuş ve sıcak bir şeyler içiyordu ama bir anda kız kardeşinin o tiz sesini duydu.

-"İmdaaat! yardım edin. Ablaaa"

Kardeşinin sesi uçurumun oradan geliyordu ama kendisi gözükmüyordu. Ne olduğunu anlamadan uçurumun yanına koştu kardeşi oradaydı bir kayaya tutunmuş yardım bekliyordu. Nina dayanamayıp elini kardeşine uzattı tabi bu hiç bir işe yaramamıştı ona yetişemiyordu o sırada da etrafına bir sürü insan toplanmış onlara yardım etmeye çalışıyordu. 

En sonunda beline halat bağlamış kayalıklardan sarkmıştı halatın diğer ucundan da onlara yardım eden kişiler tutuyordu. Nina kardeşinin bulunduğu o küçük kayalığa ayağını basmış ve onun beline halat bağlamıştı. insanlar ilk kardeşini yukarıya çektiler, kendisini de tam yukarıya çekerken halat sivri bir kayaya sürtmesiyle kopmuş ve Nina uçurumdan aşağıya düşmüştü

 

******

-"Adele çabuk uyan" bu ses hiç tanıdık değildi kendi kendine "sanırım öldüm" dedi

-"Adelll"

Nina gözlerini açtığında yumuşak bir yatakta yatıyordu. Fakat daha az önce uçurumdan düşmemiş miydi?

-"Adel çabuk hazırlan okulun ilk günü geç kalma"

Adel mi o da kim? Yataktan kalktı ve aynaya baktı ilk okul çocuğu gibi görünüyordu halbuki 20 yaşındaydı. içinden "sanırım rüya görüyorum" diye geçirdi kendini bir kaç kere çimdikledi ama pek işe yaramadı.

Odadan çıktığında karşısında yabancı 2 kişi gördü.

-"Siz kimsiniz? öldüm mü?" 

-"Yine ne saçmalıyorsun. Gel de kahvaltı yap Rosa şimdi gelir geç kalma."

Adele masaya oturmuştu ama çok korkuyordu. Neredeydi? bunlar kimdi hatta Rosa kimdi?

--"Siz kimsiniz?" dökülüvermişti ağzından. Ama bunu sormalıydı

Annesi ters ters bakıp -"Hafızanı mı kaybettin insan annesine babasına siz kimsiniz diye sorar mı? Ne o kötü bir rüya mı gördün yoksa?"

Adele sessiz kalmıştı kahvaltı yapmadan tekrardan odasına girmiş ve tam karşısında duran okul üniformasına baktı 'Scientia Magnae Ortaokulu' yazıyordu. Bu isim ona bir yerden tanıdık gelmişti, hatırlamak için kendini zorladı

"düşün Nina, düşün. ne oluyor böyle"

Sonra bir anda okuduğu roman aklına geldi. Evet bu okulun ismini okuduğu romanda görmüştü. Rose... tabi ya Rose bu romanın baş kahramanı olan Rose

Adele tekrar aynaya baktı kendisini iyice inceledi saçı ve gözleri kahverengiydi  boyu da önceki bedenine göre uzundu, düşündü; farklı bir beden, farklı bir isim, farklı anne-baba, her şey farklı. birine reenkarne mi olmuştu acaba ya da cennete gitmiş ve farklı bir kimlik mi edinmişti, bu olabilirdi sonuçta okuduğu kitabı tekrar tekrar okuyor ve hayranlık duyuyordu tanrı da ona böyle bir ilizyon oynamış olabilir... evet evet kesinlikle bu... ya da (ki bu sadece beynimin bir köşesinden geçiyor çünkü diğerlerine oranla imkansız bir şey) okuduğu romanın içine mi girmişti fakat bu sadece romanlarda ve filmlerde olmaz mıydı? Adel şimdilik okuduğu romanın içine girdiğini düşünmek istedi çünkü bu çok daha eğlenceliydi.

Ve her nasılsa bu bedenin anılarını da hatırlıyordu hepsini değil tabii ki ama parça parça bir kaç şeyi hatırlamaya başlamıştı bile.  

Henüz bu evrenin ne olduğunu tam anlayamamış olsa da Okula gitmek için giyindi daha sonra da yan komşusu (evet annesinin dediğine göre yan komşusu ve çocukluk arkadaşı) Rose geldi evet bu oydu bir kere saçları ve gözleri mordu normal bir insanın gözleri nasıl mor olabilir ki mantığa aykırı.

Rose, Adele'yi gördüğü anda boynuna atladı. Adele, onun doğduğundan beri tek ve gerçek arkadaşıydı. Ondan başka kimse onunla arkadaşlık kurmak istemiyordu nedenini o da bilmiyordu. Ama neden Adel ona bu anlamsız gözlerle bakıyordu?

-"Bana neden öyle şaşkınca bakıyorsun."

-"Hiç sadece bir insanın nasıl olurda mor gözleri olur diye düşünüyordum"

-"Ne? bundan normal ne var ki hahahaha."

Evet, roman evreninin birinci kuralı baş kahramanın muhakkak diğer insanlardan ayırt edici özellikleri olmalı. Ve Rose bu romanın baş kahramanı.