Parti
...Begüm'den...
Okuldan çıktığımızdan beri savaş'a kızgındım. Beyefendi kızlarla konuşmaya gelince konuşabiliyor ama ben erkekler ile konuşamıyordum resmen sinir bozucuydu. Seda sessizliği bozdu.
" Arkadaşlar, neden birbirinize sertsiniz onu anlamadım. Az gülün ya "
Savaş" Valla seda ben sadece Begüm'e değil sana da kızgınım. Ne öyle ilk tanıdığın çocukla el sıkışmalar falan azıcık ağırdan alın kendinizi"
" Diyene bak, sen kızların dibinden ayrılmıyorsun bize gelince ağırdan alın oldu, arada ne fark var?"
Halil " Savaş abartıyorsun, daha iki gündür tanıdığın kızı ne bu kısıtlamak abartma, tamam iyiliği için söylüyorsun ama kendi kararı, bırak belki mutlu olacak"
Savaş bir şey dememişti. Büyük ihtimalle bizim yeni konuştuğumuzu zannediyordu. Bende seda'ya bahsetmemiştim böylesi daha iyiydi. Gözümüze kestirdiğimiz bir mağazaya girdik. Güzel bir şekilde her reyonu gezdikten sonra aradıklarımızı bulduk.
...Seda'dan.....
Kısa bir alışverişten sonra giyinmek ve saçımızı yaptırmak için kuaföre girdik. Bayan kuaförü olduğu için haliller yan binadaki erkek kuaförüne girmiştiler.
Üzerimizi giyinmiştik. Begüm, siyah beyaz çizgili mini etekli ince askılı boyun kısmından çapraz askılı ile birleşen boyunluklu siyah bir elbise giymişti. Bot olarak da kadife kırmızı yarım bot giymişti. Saçını at kuyruğu yaptırmıştı. Göz makyajı bordo renklerindeydi. Dudaklarına ise bordo ruj sürmüştü. Yanında da bordo kaban kırmızı altın sarısı detayları olan büyük bir el çantası almıştı.
Ben ise, siyah uzun kollu ve boğazlı diz altı düz elbise giymiştim. Siyah uzun bot ile de tamamlamıştım. Saçlarımı bende at kuyruğu yaptırmıştım. Göz Makyajım siyah, rujum
ise, kırmızı tonlarındaydı. Yanıma ise siyah el çantası ve tüylü bir kaban almıştım.
...Halil'den...
Üzerimizi giyinmiştik. Savaş siyah boğazlı kazak, siyah dar kot pantolon giymişti. Ayakkabı olarak da siyah düz spor ayakkabı giymişti. Yanına ise, bordo ceket almıştı.
Ben ise, siyah düz kazak, siyah dar kot pantolon giymiştim. Ayakkabı olarak da siyah bağcıklı yarım bot giymiştim. Yanıma ise, siyah kabanımı almıştım.
Kuaförden çıktığımızda kızların bizi beklediğini gördük. İkiside çok güzel olmuştu. Ama seda benim kalbimi Hızlandırmıştı. Yanlarına gittik.
Savaş" Vay be sedoşa bak sen, kız sen bize uygun oldun ha, valla zengin zengin duruyorsun"
Seda hafif tebessüm etmişti. Savaş Begüme kısa bir göz gezdirdikten sonra Begüm'ün elini tutu.
" Sen fazla benden uzaklaşma katil olmak istemiyorum"
Begüm hafif gülümsemişti. Onlar önden yürümeye başladılar. Biz de arkalarından ilerliyorduk.
Parti yerine gelmiştik. İçeri girdiğimizde kapının önünde Tolga ve Tarık dikiliyordu. Resmen Bizi bekliyordu bunlar, tolga seda'nın yanına geldi ıslık çaldı.
" Vay, vay, vay, bu ne güzellik; dilim tutuldu valla"
Tarık" Begüm hanım bu siz misiniz? Kusura bakmayın bir ışık geldi gözüme de sizin ışığınızmış, geçelim mi içeriye?"
Savaş Begüm ile ellerini havaya kaldırdı.
" Bu elleri kör değilsen görüyorsundur. Bu ne demek oluyor, Begüm benimle, yani Begüm benim eşim, anladın mı"
Kumru ve Esra da gelmişti.
Kumru" Ee hadi Savaş girelim içeriye"
Begüm de aynı savaş'ın yaptığını yaptı. Kumru kızmıştı.
" Savaş benimle, kendisi beni eşi seçti de, artık başka sefere kumrucuğum izninle şimdi içeriye girip eğleneceğiz"
Kumru ve Esra bir şey demeden içeri girdiler.
Tarık da peşlerinden gitmişti. Tolga seda'ya elini uzattı. Nedenini bilmiyorum ama bu lavuğa uyuz oluyordum. Seda bize baktı.
Tolga" Hadi prenses, seninle coşalım bu akşam"
" Coşamazsınız"
" Nedenmiş o?"
" Seda benim eşim, çünkü ben tek sıkılırım. Başka sefere eğlenirsiniz siz"
Seda derin nefes almıştı. Bu lavuk ile gitmek istemediği kesindi.
Tolga" Seda'ya soralım. Bu güzellik benim gibi havalı insanı seçer bence"
" Zannetmiyorum ama soralım"
" Sedacığım kim ile takılmak istiyorsun bugün"
Seda'ya elimi uzattım. Seda elimi tutu. Resmen ölecektim şimdi. İlk defa yoğun bir şey yaşıyordum. Duygularıma önem vermiyordum normalde ama bu başka bir şeydi.
" Ben Halil'i seçtim çünkü sen fazla havalısın yani bana göre değil, üzgünüm Tolga, bu seferlik onunla takılacağım"
Beraber içeri girdik. Bir masaya geçtik.
Sessiz sessiz dans edenleri izlerken yanımıza Kumru gelmişti.
Savaş'ın elini tutu.
" Bizimle dans etmek varken burada sıkılacak mısın, hem belki bize de gideriz ne dersin"
Begüm kafasını savaş'a çevirmişti. Kısa gözlerinin içine baktıktan sonra bize 'lavaboya gidiyorum' diyerek salondan çıktı. Savaş sert bir şekilde elini Kumru'dan çekti.
O sırada müzik durmuştu.
" Bana bak lan! Bir daha bana absürt şeylerle gelme yoksa kız mız demem seni döverim"
Savaş da bize bir şey demeden salondan çıkmıştı.
...Begüm'den...
Salondan gözyaşları içinde çıkıp koşa bildiğim kadar koşmuştum. En son yorulup bir parka oturdum. İçimdeki bütün zehiri akıtmak istercesine hıçkırarak ağlamaya başladım. Ağlamamı dizginlediğimde biraz hava alıp salona gittme planı kurarken yanıma biri oturmuştu. Tam kalkacakken " ne o parti sıktı galiba? " Savaş olduğunu anlamıştım. O kadar sinirliydim ki ona, umursamayıp omuz silktim.
" Biraz öyle oldu, bana göre değil "
Kafasını salladı.
" Biliyorum sen sade bir kızsın doğalsın" Hiçbir şey olmamış gibi davranması iyice sinirimi bozmuştu. "Vicdanını rahatlatmak için yanıma gelmek zorunda değilsin, birden bire ilgilenmeye başlamak zorunda da değilsin, ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum savaş, artık ne yapıyorsun anlamıyorum, yeter artık, selam veriyorsan, muhattap oluyorsan veya olacaksan sadece benimle, bizimle muhattap ol, diğer kızlarla değil; ya diğer kızlarla da olacağım diyorsan bir zahmet siktir git "
Resmen içimden geçenleri söylemiştim. Beni sevmediği halde hem yanımda oluyordu. hemde başka kızlarla fingirdiyordu. Bir yandan haklıydı nede olsa sadece ben onu seviyordum, o benim onu sevdiğimi bilmiyordu bile, daha fazla düşünmek istemeyip sesizliği bozdum.
" Yeter bu kadar salona dönelim merak ederler şimdi "
" Haklısın, sen biraz daha iyi misin? " Derin nefes aldım.
" Neden iyi olmayacak mışım ki? neyse ya boşver, hadi gidelim. " önden yürümeye başladım.
...Halil'den...
Parti ilk defa sıkıcı gidiyordu. Kafamı her çevirdiğimde o piçlerle az önceki kızların dans etmelerini görüyordum. Sanki bilerek denk getiriyorlarmış gibiydi, Begüm ile Savaş da orta da yoktu. Seda'ya dönüp duyması için eğildim.
" Allah aşkına, savaşla Begüm iki saattir neredeler böyle? bizi burada bıraktılar ben şimdi katil olma yoluna gidiyorum da şuan, bu iki lavuğu öldüreceğim baksana mal mal hareket ediyorlar, bilerek dans etmeler falan" Seda kafa salladı. O da bana doğru eğildi.
" Aynen bende az önce ki şeyden dolayı kumru'nun saçını başını yolarsam hiç kusura bakma
gülümseyerek " ne kusuru canım, ellerin dert görmesin derim valla, gıcık oldum bende ikisine de " sadece gülümsemekle yetinmişti.
Biraz sesiz kaldıktan sonra yanımıza savaş ile Begüm gelmişti. Begüm'ün gözleri kızarmıştı.
Seda" Canım sen ağladın mı?"
" Evde konuşuruz olur mu seda?"
" Tamam canım, bu kadar parti yeter bence çıkalım."
...Seda'dan...
Salondan çıkmıştık. sesiz bir şekilde taksi durağında bekliyorduk. En sonunda savaş sessizliği bozdu.
" Halil, biraz gelsene abiciğim, taksi gelene kadar konuşalım şurada"
Halil ile savaş bizden uzaklaştı. Bende Fırsattan istifade edip Begüme döndüm.
" Ben savaşla daha önceden tanışıyorum, okulun ilk gününden beri hemde, hatta savaş'a aşığım ben, bugün olanlardan dolayı ağladım. "
Şaşkınlıktan Begüm'e sadece bakıyordum.
...Savaş'dan...
Halil konuşmam için bana bakıyordu.
Derin nefes aldım.
" Sence annem ve babam Begüm ile sevgili olmama izin verir mi?"
Halil şaşkınca bana bakıyordu.
" Biz Begüm ile okulun ilk gününden itibaren tanışıyoruz ve ben Begüme aşığım şimdi annem ve babam sence onu kabul ederler mi?"
" Bunu neden kadriye teyze ile Kadir amcaya sormuyorsun?"
" Cesaret edemiyorum, verecekleri cevaptan korkuyorum."
" Bence kadriye teyze ile kadir amca Begümü kabullenir ama sen yine sor boşu boşuna ayrı kalmış oluyorsundur belki"
Kızların yanına gittiğimizde haberleşilmiş gibi taksi gelmişti.
Takside herkes sessizdi. Halil öne binmiş biz arkaya binmiştik.
Begüm'e döndüm.
" Bugün benimle bizim eve gelir misin?"
Şaşırmıştı.
" Neden? "
" Nedeni sormasan sadece benimle gel bugün, seni ben eve bırakırım."
Kafasını salladı. Gülümseyerek derin nefes aldım.
...
Sedaları bıraktıktan sonra bize gelmiştik. Kapıyı çaldığımda Hacer abla kapıyı açmıştı. Heyecanlanmıştım. Eğer annemler Begüm'e iyi davranırsa bu soruyu sorabilme cesareti gelirdi. Yani ben öyle düşünüyordum.
Annem ve babam kısa bir bize baktılar.
" Merhabalar, anneciğim babacığım bu Begüm, bizim sınıftan"
Annem ve babam gülümsedi.
Annem " Merhaba canım, ben kadriye bu haylazın annesiyim."
" Bende kadir, ee doğal olarak bende babasıyım, hoşgeldin kızım"
Begüm ikisinin de ellerini öptü.
Karşılarına oturmuştuk.
Umarım beni rezil etmezlerdi. Daha önce kız arkadaşım olmadığı için nasıl tepki vereceklerini bilmiyordum.
" Ee Begümcüğüm, kendinden bahset biraz bakalım"
" Savaş ile aynı sınıftayız, aslen ankaralıyız, ailem ankarada yaşıyor, babam bir fabrikada çalışıyor. Annem ise ev hanımı ben ise kardeşim ve en yakın arkadaşlarım ile bir evde kalıyoruz"
Annem babam tepkisiz kalmıştı. Korktuğum başıma gelmiş gibi duruyordu. Begüm saatine baktı.
" Ben izninizle kalkayım. Savaş geç oldu yarın ders var biliyorsun"
Bende ayağa kalktım. Beraber taksi durağına doğru yürüdük. Taksiye bindiğimizde sessizce oturuyorduk.
Derin nefes aldım. Ben bu kızdan uzak duramazdım. Eğer durursam bu kızı kaparlardı. Yok kusura bakmayın sevgili ailem sevdiğimin peşinden gideceğim.
"Ben kimin tarafında olacağıma karar verdim, senin tarafındayım bundan sonra, sen kumrularla ve diğerleriyle görüşmemi istemiyorsan görüşmem bunu bil olur mu " Begüm gözlerime bakıyordu.
" İstemiyorum savaş, ne onlarla ne başka kızlarla görüşmeni, dokunmanı istemiyorum fakat sana karışamam haddime değil ama ne yapayım dayanamıyorum, affet beni bunun için olur mu?"
Tam bir şey diyecekken taksinin durması bana sus işareti olmuştu. Begüm bana döndü.
" Bu kararı neden aldın bilmiyorum ama, savaş benim dediğim şeyden dolayı sakın kendi hayatında kendini kısıtlama, iyi geceler" arabadan indi.
Taksi ile tekrar eve gelmiştim. İtiraf etmeliyim ki kendi arabamı kullanmak daha cazip gelmeye başlamıştı artık. Taksi ile git gel yorucu oluyordu. Anahtar ile kapıyı açıp içeri girdim. Annemlerin yanına gidip oturdum. Babam bana kısa bir bakış attı.
" Kız orta gelirli yani, öyle mi?"
İşte başlıyorduk.
" Evet bir sıkıntı mı olacak?"
" Yoo bir sıkıntı yok, ama bir şey merak ediyorum bu kız sadece senin sınıftan bir arkadaşın mı? yoksa özel bir şey mi var?"
" Ben bu kıza aşığım baba, itiraf etmeliyim ki sizin yüzünüzden siz sırf bu mesele yüzünden uzak dur dersiniz ve o üzülür diye uzak durdum üç sene boyunca ondan, ama artık yeter, sevdiğim kızı başkasına kaptırmam siz ister kabul edin ister etmeyin ben begüm'ü seviyorum. Gerekirse okuldan sonra evlenirim de, bu benim bileceğim bir iş"
Annem ile babam bir birlerine baktı. Sonra da bana gülümseyerek bakmaya başladılar.
Annem" Benim için kızın maddi durumu sorun değil, hem bizde doğuştan zengin olmadık oğlum, ben begüm'ü tanımak istiyorum sende kıza açılabilirsin uzak durma artık, kaptırma kızı"
Babam" Aynen öyle hem bir tavla eşi fena olmaz, valla özledim oynamayı, buradakiler hiç bilmiyor valla o oyunu; dünürle oynarız artık, hatta şöyle yap sen yarın o kızı yemeğe buraya çağır tanışalım. Tamam mı oğlum"
Yeminle rahatlamıştım. Valla izin vermişlerdi. Ayağa kalkıp ikisine de sarıldım.
" Ya siz var ya, dünyanın en iyi ailesisiniz canlarım benim, sizi seviyorum"
Annem" Bizde seni seviyoruz paşam, hadi yat erken kalkacaksın yarın"
İkisinin de yanaklarından öptükten sonra odama çıktım. Üzerimi değiştirip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
...İyi okumalarrr!!!..