Okumak için tıklayınız

KİTAP İNCELEMESi

                                                                                                          İstanbul Palas (Zeynep Demirezen) Fiyatı, Yorumları, Satın Al -  Kitapyurdu.com

Kitabı okuduğumda o kadar etkilendim ki incelemeyi gölgelememek için ikinci kez okuduktan hemen sonra yazma başladım. Öncelikle sürpriz kaçıran (spoiler) vermeden nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum. Frenli gidiyorum , daha fazlasını merak eden direk iletişime geçebilir.

Hikayeye geçecek olursak mutluluğun ne olduğu- nasıl bir şey olduğunu anlatan , kurgusuyla merak unsurunu sürekli canlı tutan sürükleyici bir kitap.

                      Tanıtım Bülteninden

Elinizdeki bu kitap, tıpkı lamba cini gibi “Dile benden ne dilersen?” diye soran bir kahramanı yaşatıyor.

Verilen cevaplar, yaşanan olaylar ise herkesi şaşırtıyor. Gerçeklerin sınırlarında gezinen bir masala davetlisiniz.

Masaldaki en önemli sorun ise şu:

“Ya senin elinin tersiyle ittiklerin, başkasının en büyük arzusuysa…”

Karşılığında dilediğiniz her şeyin gerçek olacağı söylense, mutluluk ayaklarınızın önüne bir kırmızı çuvalın içinde sunulsa hayatınızla kumar oynar mıydınız?

Temel olarak 9 karakter var. Birbirlerine hiç benzemiyorlar ; hayatları ve beklentileri birbirinden başka olsa da hepsi hayatın benzer yerlerinde tıkanıyor.

Klasik bir örgü yapısına sahip , yani esas karakterimiz bir tane (Bir öykü -bir kahraman) . Ama bir takım (assemble) hikayesi olduğu için çok karakter var. Gözünüz korkmasın 143 sayfa 😊 Farklı karakterlerin kişisel arka planları hikayeyi boyutlandırıyor. Hepsi de belli ki üzerine çok kafa yorulmuş, gerçek karakterler. Farklı farklı olunca aralarında etkileşim (çatışma & empati) yükseliyor ki bu , kitabın en sevdiğim yönü. Bir rengi öne çıkarmak istiyorsanız yanına zıttını koyarsınız

                                                                                               Mark Rothko , Orange, Navy Blue, No.14, an art print by Yamna Faris - INPRNT

                                                                                                         (Mark Rothko , Orange, Navy Blue, No.14)

Hatta bu haliyle filmi yapılsa🎬 (ki böyle güçlü bir ihtimal var ) bile bir spin-off dizisini hakkeden çok karakter var. En azından ben karakterlerin bu hikayeyle yolu kesişmeden önceki hayatları da merak ediyorum. Bu yüzden “hikaye” çekici ve büyümeye meyyal.

Ecco perché Better Call Saul è meglio di Breaking Bad | Wired Italia

                                                                                                   Spin- off denince  önde  gelen dizilerden Better Call Saul

 

İstanbul Palas , bana yer yer başka filmleri anımsattı. Biçim ve ana fikir olarak Gözler Tamamen Kapalı ’yı (Eyes Wide Shut) ; kendini gerçekleştirme konusunda da Taht Oyunları ’nda (Game of Thrones) geçen şu sözü :

                                                                                                         Game of Thrones Quotes — game-of-quotes: Mance Rayder: The freedom to...

 

                                                                                                         “ Özgürlük , kendi hatalarını kendin yapmak , her zaman isteğim şeydi”

            Mutluluk üzerine de Behzat Ç. ’deki şu sahneyi :

                                                 Behzat Ç. on Instagram: “Ben seninle mutsuzluğa da varım..” | Anksiyete  sözleri, Instagram, Ilahm veren alıntılar

Böyle güçlü temaları düşündüren bir hikaye neredeyse bir polisiye gibi sizi her adımda şaşırtıyor . Sürprizleri , macerayı takip ediyorsunuz ama aslında peşinde olduğunuz şey hayatı ve insan ruhunu anlamak.

İstanbul Palas hiç bilmediğimiz bir şeyi size söylemiyor. Aksine , sıradan hayattaki sorunlara basitçe ışık tutuyor. Bazen basit olanı algılamak düşünme biçimimizden dolayı zorlaşabilir. Yada basiti fark edemememizin sebepleri olabilir. Kitap , ikinci seçenekle daha çok ilgili gibi.

Bence tema (mutluluk-kendini gerçekleştirmek-bedel ödemek-pişman olmak) itibariyle herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir hikaye. Karakterlerse çevrede görebileceğimiz kadar “canlı” . Bu yüzden kitabın filme çekilme potansiyeli oldukça yüksek. Bana kalsa bir mini diziyi de hakkediyor.

Günlük hayatın koşuşturmasında kafası karışmış herkese iyi gelecektir. Şiddetle🏃‍♂️ tavsiye ederim