Öğrenme Açlığı

2.Bölüm

Histerik durumda bilgiye ulaşma dürtüm ilk bu yolculukta ortaya çıkmadı.

Eminim ki birçok kişi benim gibi türlü eğitimlere katılmıştır. Eğitim konusunda iyi bir tüketici olduğumu söyleyebilirim.  Atölye, seminer, workshop adı ne ise, görev bilici ile tamamlanıyor, öğrenilenler renkli kalemler ile altları çizilerek not edildikten sonra gelsin sıradaki…

Yakın bir arkadaşım, öğrenmenin bir yerde durması sonra öğrenilen bilginin paylaşılmasının gerektiğini söylemişti. Sanırım ben iyi bir anlatıcıdan, paylaşımcıdan ziyade ömürlük öğrenci olarak kalacağım. Ne yazık ki, öğrendiklerimi uzun süreli hafızaya aktarma konusunda muvaffak değilim. Sanırım kavanoz ağzına kadar dolu. Turşusu kurulacak bilgiyi bulamıyorum içerde.

Yoga üzerinden gidersem; hareketlerin sırasını ders esnasında unutmayacak şekilde beynime kodluyorum fakat stüdyodan çıktıktan sonra yine bir toz bulutu haline dönüşüyor. Yoga hocama bundan yakındığım bir e-postada belki hayatımda sadeleşmeyi isterken bu bilgileri de gereksiz bulup sildiğim yönünde bir çıkarımda bulundu ve bunun üzerine düşünmemi istedi.

İlk başladığım yere dönecek olursam bu geçirdiğimiz pandemi döneminde yuvalarımızda kalmak, kendimde gördüğüm eksiklikleri tamamlamak adına bana çok iyi geldi demek isterdim oysa bu dönem yere dökülmüş kırıntıları toplamaktan ziyade onları fark edebilmem açısından bana bir selektör yaktı.

Yoga ileride beni nereye taşır yada ben onunla ne kadar haşır neşir olurum bilemem. Ancak hipodromun etrafında arap atı gibi koşmaya niyetli beni, bir soluk almam için soğurmaya çağırdı. Bana dur demedi  fakat gel biraz apranti de takıl belki burası daha hoşuna gider dedi. Sanırım bu sefer onu dinleyeceğim.