m

Bahçedeki o kaca çınar

Ne ara boynunu büktü

Kapının önünde ki veranda da içilen kahveler

Salonda karşılıklı iki iskemle

Ne ara boş kalır oldu

Balkon kenarına gelen güvercinler gelmez oldu

Evi sıcacık bir yuva gibi gösteren o asma yaprakları

Nasıl oldu da yok oldu

Bahçedeki güllerin bile boynu bükük

Evi soracak olsan kırık dökük

Boya badanayla olacak iş değil

O eski ruh yok sanki

Hiçbir şey eskisi gibi değil

O evi güzelleştiren yaşlı çift

Yıllara meydan okuyan sevdalarıyla

Evin herbir köşesinde anılar bıraktılar

O iskemlede karşılıklı kitap okuyup

O veranda da karşılıklı kahve içtiler

Balkona gelen güvercinler var ya

Belki de onlar o sevdanın tek şahidi oldular

Amaçları yemek değildi

Onlardan öğrendikleri sevgi ve bağlılığı

Başkalarına fısıldadılar

Bahçedeki o boynu bükük güllerin anısı var

Yaşlı adam gülleri toprağından ayırmaya kıyamaz

Ama sevdiğine de her gün gül götürmeden rahatlamaz

O da bahçenin bir köşesini güllere ayırmıştı

Yaşlı adamın bu ince düşüncesi

Onlara bir gül bahçesi kazandırmıştı

O güller yaşlı çiftin verdiği suyla değil

Sevgiyle büyüdüler, güzelleştiler

Ve şimdi bir mezarlıkta

Yan yana yatan o yaşlı çiftin yokluğuna dayanamadılar

Belki de yanıbaşlarında açan çiçeklere özendiler

Ama köklerini bırakıp da gidemediler

Tüm bunlara rağmen o ev asırlardır ayakta

Çünkü yaşanmış onca anı hâlâ orada