KUZEN

Ben gözümü bir trafik kazasinda açtım diye hatırlıyorum. Ama bölük pörçük hafızam bana başka seylerde anımsatıyor. Sanırım bunlar kurmaca ve kafa travması sonrası böyle şeyler olabilirmiş. Kuzenimde benimle aynı kazayı geçirdi. Ama onda yok sanıyordum. Kuzeniminde benzer şeyler yaşadığını bana söylemesi beni rahatlattı çünkü bu travma yüzünden olmuştu ve demekki hastanede falan kaldığımız sürece bunu böyle sandık . Demek ayrı odalarda yada hastanelerde ikimizde birer hasta çocukla daha kalmışız . Onunki bir kızmış. Benim kaldığım kişi bir erkekti ve oda fazla yaşayamadı zaten sanırım. kızıl saçlı,yeşil gözlü, düzgün yüzlü, güleç bir çocuktu ama kısa süre sonra öldü. Aslında onu muziplik ve guleclik olarak kuzenime benzetirdim. Bu yüzden severdim onu aslında. Kuzen dedigim benim okuldaki en iyi arkadaşımdı. Onu daha sonra yine bulduğumda gerçekten kuzen sandım. Ailelerimiz azda olsa geçmişi hatırlayip aynı kazayı atlatan ve birbirine kuzen diye hitap eden iki arkadaşın samimiyeti sandı. Ama biz öyle sanıyorduk gerçekten. Bir gün ben" kuzen sen benim anne akrabam mısın babam mı ben hiç bilmiyorum' dedim. Sonra bizimkilere dönüp hanginiz hanginizle kardeş dedim . Önce güldüler sonra kuzende aynı ciddiyetle sorunca 'ciddi misiniz siz saçmalamayın kuzen falan değilsiniz siz. Kazadan önce birbirinize öyle deyip duran iki yakın arkadaşınız. Bizde hiç bozmadık ve ailelerimiz iyi anlaştı' dediler. Kimse kimsenin kardeşi değilmiş . Kuzenle bunu sindirmemiz biraz zaman aldı ama onun yaklaşık iki dakikasını falan. Sonra alıştı. Sorun yok bence iyiyiz hatta daha yakın hissettiğimizi gösterir bu dedi.

Bense takılıp kalmıştım iste ama nedenini ona söyleyemedim . Sonra o ısrarla benim hatırladığıma yakın  o fanus olaylarını anlatınca ve kız kardesinden söz etmeyi kesmeyince( gerçekten gece gündüz ondan söz ediyordu ve normalde bir kız kardeşi yoktu)

Aynı anda aynı kazada bile olsa aynı travma deneyimini iki ayrı beyinin bu kadar benzer yaşaması mümkün değildi. Anlattım ona. Oda bana hemen hemen aynı şeyleri yaşadığımız için bunun mümkün olabileceğini anlattı. Ama bir yerde şüpheleri başlamış ve sonra oda benim gibi düşünmüş.

 Bana ne yapabildiğini anlattı. Ben inanmadım. Oda bana odaklandığında zamanı nasıl oynattıyor olduğunu gösterdi. Bende o halde sana guvenebilirim deyip çok düşününce o yerde nasıl oluyorum onu göstermenin bir yolunu bulucam dedim. Başta ben onun deneyimlerine katıldım sadece. Onu katamadim kendime . Bir gün nasıl olduysa bir anidan bahsederken aynı yeri ve zamanı düşündük. Yine o gün içinde olsada o öğlen vaktine geldik ama bu defa benim yetenegimde tutmuştu. Onu o yere getirdim. Bu mucizevi bişey dedi bana . Ayrı ayrı zaten muhteşem ve biz bunu birleştirdik. İşte girişken ve muzip hatta arkadaş canlısı bu arkadaşım namideger "kuzen" bazen kendini kaybediyordu. Güç istiyor oynamamasi gereken tum alternatif gerçeklikle oynuyor korkusuzca uğraşıyordu. Ama o bile tehlikeyi farketti. Basimiza bir kaç ilginç ve pekte tesadüf olmayan doğa olayı geldi.

Biraz durulduk . Onu ikna ettim. Ama bir gün yine düşündüğümüz bir yere istemsizce gittik. O ara artık güçleri pratik yapmaya işte böyle bilmeden gittiğimiz yerlere gitmemek geri çevirip kontrol etmek için uğraşmaya başladığımız zamanlardı. Biraz büyümüştük. Ben iri yarı olmaya başlamıştım onunda sadece boyu atmıştı. Aslında bende toplu sayılmazdim. Ama gücü benim iki katim kadardi. Onu asla yenemiyordum.

Bunu bilsemde onu ,bana merhametli davranmasını rica ederek (ve aslında içimden sadece umarak) bir düelloya davet ettim. Düello yapalım eski kavga ettiğimiz yerde dedim. Çok küçükken bir kere kavgaya tutuştuğumuz bir sokağa gittik.

Tesadüfen bir kız gördük orda . Kaybolmuş kız.  heyecandan titremeye başladı ve kız kardeşim diye sayiklamaya başladı kuzen. Ben "saçmalama öyle olsaydı biraz bile olsa benzerdiniz en azından. bu kız koyu saçlı, nerdeyse kara saçlı. Sen sarışınsin ,ne kardeşi? Senin bir kız kardeşin yok hem.  yanılıyorsun sakin ol " dedim.

Oda bana "bunca yetenekleri keşfettikten sonra hala bana kalkıp hasta çocuklarla yanyana kalmıştık , onları kardeş zannediyorsun mu diyeceksin?' dedi.  Açık kahve gözleri bir an kırmızı oldu sandım .açıkçası biraz korktum ondan.

Bende "haklısın" dedim. Çünkü önceden beri hep haklıydı. Ne düşünse gerçek çıkmıştı. Delice gelse bile ilk başta. Belki bir bildiği vardır diye hissettim.

Çünkü içten içe bende gerçekte öyle olmasa da sanki kızıl saçları olan(ki ne alaka normalde saçlarım kahverengi gözlerim siyah) bir çocukla hep aynı yeri paylaşmıştım ve sanki hep öyle bir ikizim var gibi hissediyordum . Bu deli saçması şey yüzünden bir ara kendimi cinsel yönelimi sapkınlık dolu zannettiğim bile olmuştu. Ama belki kızıl saçlı bir ikizimin olduğunu sanmamın altında yatan başka bir sebep daha vardır. O yüzden onu bıraktım. Aslında itiraf etmeliyim o ikiz kız kardeşi ile bağlantı kurabilirse ve bu gerçekse, bende ikizime ne olduğunu ve ölüp ölmediğini araştırabilirdim.

O normalde olmayan kızıl saçlı saftirik oğlanı çok özlüyordum.

Neyse ben bunları caktirmadım tabiki. O da yanılmadi ama . Kız güçlerini kullanmayı tam bilmesede potansiyeli çok yüksekti.

Ve anlamsız bir bilirlikleri vardı birbirlerine karşı. Gerçek olabilir mi?

Eğer böyleyse o küçük yaramaz  kızılı bulana kadar (ne kadar büyürse büyüsün ,farklı olursa olsun, hatta onu bulduğumda bir baba bile olmuş olsun) durmayacaktim. Durmayacağım.