Karşılaştırma
Yarışıyoruz birileriyle. Karşılaştırılıyoruz ama bunların hiçbir faydası olmuyor. Hırs mı? En çok bu kaybettiriyor bize. Azim daha hafif ve yumuşaktır. Hırs ise bazen insana yapmak istemediklerini yaptırır. Bazen bu karşılaştırmayı kendimiz yaparız. Fark etmeyiz belki ama bir yarışa sokarız kendimizi. Bu yarışta o kadar yoruluruz ki bazen kim bilir belki de karşılaştırdığımız kişi bizden daha iyi diye ya da biz öyle düşündüğümüz için gereksizce olumsuz duygular besleriz o kişiye. Önemli olan bir önceki versiyonunu ne kadar geliştirdiğindir. Yani illa biriyle karşılaştıracaksan kendini, senden iyi rakip yok sana. Hem bir düşünsene karşılaştırdığın kişinin imkanları, ruh hali ve daha bir çok yaşam şartları senden çok daha farklı olabilir. Yaptığın ya da yapılan karşılaştırmaların sonu yok. Senden iyiler hep olacak ama senden kötü olanlarda hep olacak. Bunu bilmek ego sorunu olan kişilere de iyi gelecektir. Kendine güvenmenin de her şeyde olduğu gibi bir sınırı vardır. Bunun bilincinde yaşayıp gerektiğinde mütevazı olmak kazançlar sağlar. Başkalarının da kendini seninle kıyasladığı durumlar olabilir. Kim bilir belki de haberin olmadan o kişinin nefretinin hedefi olmuşsundur. Burada dikkat etmen gereken çok önemli bir şey var. Böyle insanlar egonu okşama aracı değildir. Zararlı kişiler olabileceği unutulmamalıdır. Hiç ummadığın anda egonla birlikte bir çok şeyi kaybedebilirsin. Çünkü sen egonla ilgilenirken başkaları seni çoktan diskalifiye etmiştir. Belki de bu anlattıklarım hiç başına gelmedi, ilerde de gelmez umarım ama fark edilmesi zor bir şey olduğunu sana hatırlatmak isterim. Kiminle ne kadar samimi olduğunu, kime kendini ne kadar açman gerektiğini bilmen çok önemli. Tabi ki yanılabilirsin. Bu yanılgı sana sadece kayıplar getirmez. Çünkü her kayıp yeni tecrübeyi beraberinde getirir. Yelkenleri suya indirenler göremezler. Bu yüzden de aynı çukura sık sık düşerler.