İNCELEME

                                                        İSTANBUL PALAS

                                                                    KİTAP İNCELEMESİ

İstanbul Palas , Kitap İncelemesi ,Zeynep Demirezen

 

Kitabı okuduğumda o kadar etkilendim ki incelemeyi gölgelememek için ikinci kez okuduktan sonra yazma başladım.

Öncelikle sürpriz kaçıran (spoiler) vermeden nasıl anlatabileceğimi bilemiyorum. Frenli gidiyorum , daha fazlasını merak eden direk benle iletişime geçebilir.

Hikayeye geçecek olursak mutluluğun ne olduğu- nasıl bir şey olduğunu anlatan , kurgusuyla merak ettiren , sürükleyici bir kitap. 

Temel olarak 9 karakter var. Birbirlerine hiç benzemiyorlar ; hayatları ve beklentileri bambaşka da olsa benzer yerlerde tıkanıyorlar. 

Klasik bir örgü yapısına sahip , yani esas karakterimiz bir tane (Bir öykü -bir kahraman) . Ama bir takım (assemble) hikayesi olduğu için çok karakter var. Gözünüz korkmasın 143 sayfa 😊 Farklı karakterlerin kişisel arka planları hikayeyi derinleştiriyor. Üzerine çok kafa yorulmuş, gerçekçi karakterler. Farklı farklı olunca aralarında etkileşim, çatışma , empati yükseliyor ki bu kitabın en sevdiğim yönü. Bir rengi öne çıkarmak istiyorsanız yanına zıttını koyarsınız

 

Mark Rothko , blue, orange , red ,soyut izlenimcilik ,
Mark Rotko , Blue-Orange-Red , Soyut İzlenimcilik Akımı

 

Hatta bu haliyle filmi yapılsa bile bir spin-off dizi hakkeden çok karakter var. Yani karakterin bu hikayeyle yolu kesişmeden önceki maceraları da kendini merak ettiriyor. Bu yüzden de hikaye oldukça çekici. 

 

Better Call Saul , spin-off , dizi
Spin off dizisi denince akla gelen ilk dizi

 

İstanbul Palas , bana yer yer başka filmleri anımsattı. Yer yer biçim ve ana fikir Gözler Tamamen Kapalı (Eyes Wide Shut)’ya ,maalesef sebebini ipucu veremeden anlatamıyorum, benzettim. Ama kendini gerçekleştirme teması açısından Taht Oyunları (Game of Thornes)’ndaki şu sözü ;

 

Game of Thrones, Mance Rayder , Freedom , Free Folk

 

Mutluluk üzerine de Behzat Ç. ’deki şunu aklıma getirdi :

 

Behzat Ç, Savcı Esra , Mutsuzluk ,Aşk

 

Böyle güçlü temaları düşündürten bir hikaye sizi her adımda şaşırtıyor, neredeyse bir polisiye gibi. Sürprizli , maceraya takılıyorsunuz ama aslında peşinde olduğunuz şey insan ruhunu anlama gayesi.

Kitap hiç bilmediğimiz bir şeyi söylemiyor. Aksine , sıradan hayatlardaki sorunlara basitçe ışık tutuyor. Belki de düşünce biçimimizden olabilir, basit olanı algılamak daha zor. Yada basiti görmemizin sebepleri vardır.Kitap ikinci seçenekle daha çok ilgileniyor gibi.

Bence tema (mutluluk-kendini gerçekleştirmek-bedel ödemek-pişman olmak) itibariyle herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir hikaye. Karakterlerse çevrede görebileceğimiz kadar canlı. Bu yüzden kitabın filme çekilme potansiyeli oldukça yüksek. Bana kalsa mini diziyi bile hakkediyor. 

Günlük hayatın koşuşturmasında kafası karışmış herkese iyi gelecektir. Şiddetle🏃‍♂️ tavsiye ederim