Hayale karşı Gerçek

Hayale karşı Gerçek

Gerçekle hayalin birebirinin zıttı düşünürdüm. Ama zaman , bana öyle olmadığını öğretti.

Genelden özele gidecek olursak,  insanlık tarih boyunca uçmayı HAYAL etmeseydi bugün uçak diye bir şey olur muydu? Halbuki her gün binmesek de  bugünün dünyasında sıradanlaşan bir GERÇEK. İlk uçağı yapan Wright Kardeş’ lere sormak lazım bir de. Kim bilir kaç kişi “icat çıkarma” demiştir. Buna karşı durmak kolay değil, ama  “dış sesleri” dinlemek de mantıklı değil. Birincisi eleştirilerin teknik olup olmamasıdır. Eğer işin teknik bilgiden dolayı olmayacak diyorlarsa  o dinlenir, tartışılır. Ama o insanlar da tekeri, atı ve at arabasını bildiği için işin varlığına itiraz etmezler, mekanizmasına karşı çıkarlar. Bilgiden yoksun itiraz edenlere kulak assaydık değil uçak , at arabası bile gerçekleşmezdi. Öyle ya ! taşın battığı yerde koskoca gemiyi su kaldırır mı?

https://www.instagram.com/p/CyptVWwofdP/?img_index=1

Görsel Instagram  @kalemkahveklavye hesabından alınmıştır.

                Gelelim sinemaya. Hayattan hariç olmadığı için  aynı durum burada da geçerli. Zaten hikaye hayatın hem kendisi hem de metodu değil midir? Öyleyse en fantastik  hikayede  de karakter, çatışma vb. diğer unsurlar gerçeklere dayandığı zaman kimse geri gelir. Batman ‘i düşünelim (ki fiilin kökü DÜŞ yani hayal demek). Uzaktan baktığınızda hiçbir süper gücü olamayan, pelerin takmış bir süper kahraman. “Trafik sıkışık olsa yada suçları gündüz işlense bi’ numarası da yok” dedirtebilecek bir karakter. Peki bunca filmi varken neden böyle düşünmüyoruz? Çünkü bu hayali karakter gerçekler üzerine inşa edilmiştir. Organize olmayan suçun bile  çok yüksek olduğu bir şehirde anne-babası gözünün önünde öldürülen bir çocuk dünyada yapa yalnız kalır. Bir daha kimse bunu yaşamasın diye hayatını suçla mücadeleye adar. Kendisi de başkasının hayatında “kötü  adam” olmamak için ne olursa olsun  kimseyi öldürmemeye ant içer. Karakter ve filmin  dünyasını böyle kurduktan sonra fantastik ögelere kim takılır?

Karakter gerçeklere dayandıktan sonra bambaşka tonda bile güzel iş çıkartılabiliyor.

                Marvel’ın ses getiren filmlerindeki Amerikan eleştirisi de bu işlevi  görür. Ama o başka zamanın konusu olsun.

                Hayaller henüz gerçekleşmemiş gerçekler olabilir. Onları dönüştürmek bizim elimizde, herkes kendi hayatının başrolü. Eğer hayatınızın yazarı da olmak isterseniz yazacak bir kaç mecra çbiliyorum.