Gruplaşma

...Begüm'den...
Hiç beklemediğiniz bir anda, bir zamanda sizin için imkansız olan birisine ilk görüşte aşık oldunuz mu? Ben oldum. Hiç bilmediğim bir şehirde bilmediğim bir okulda tam üç sene önce okula ilk geldiğim zaman onu gördüğümde kalbimin değişmesi ile kalbimde yabancı bir duygu hissettim. Normalde Ankaradan İstanbula ailem beni zar zor yollamıştı. Hem annem hem babam endişeliydi. Ama sağ olsun seda ve sevdiğim çocuk bana bu şehirde tutunacak dal olmuştu. Annem Güler, ev hanımıydı. babam Gürkan ise  fabrikada çalışıyordu. Beni ve kardeşimi okutmak için epey mesaiye kalmıştı babam, kardeşim benim okuluma nakil için uğraşıyordu.

Hayatım güzel gidiyordu. Ama kalbim artık sevdiğim çocuğa uzak olmaya dayanamıyordu. Seda ile  biz en sevdiğimiz ve  hayalini kurduğumuz bölüme başladığımızın ilk senesinde savaş'ı görmüş ve savaş'tan ilk görüşte etkilenmiştim. Okula birkaç kez şoförle gelmesini görmem ile zengin olduğunu anlamıştım. Daha fazla kendimi kaptırmamak için ondan uzak durmaya özen göstermiştim. Fakat hayat yine oyununu oynamış ve savaş'la aynı sınıfta olduğumuzu görmüştüm. Savaş bizimle hiç konuşmaz daha çok sınıfın en havalı iki kızıyla takılırdı. O kızların  birisi kumru biriside esraydı. Savaş'ın beni görmemesi her geçen gün sinirimi bozmuştu ve cesaretimi toplayıp ilk senenin sonunda bahçede yanına gidip selam vermiştim.

Fakat o bana sadece bakıp yanımdan uzaklaşmıştı. Ogünden itibaren her gün seda gelmeden konuşmayı denemiş ama sonuç almamıştım. Tâki ikinci sınıfın ikinci döneminin bir gününe kadar; Cesaretimi toplayıp  tekrar denediğim zaman selamıma karşılık verip elini uzatarak benimle tanışmıştı.

O gün biraz konuştuktan sonra savaş bana selam verir olmuş hatta her sabah günaydın bile demeye başlamıştı. Bu yaklaşık bir buçuk sene devam etti. Üçüncü sınıfın sonunda savaş benden uzaklaştı. Konuşmayı kesti, yüzüme bakmaz olmuştu. Umursamıyordu bile beni, bu yaptığı kalbimi acıtmaya başladığında acı gerçekle yüzleşmiştim; Aşk. Ben savaşa aşık olmuştum. Ve bu her sene azalacağına dahada çoğalmıştı.

...Savaş'dan...
Aşk, benim için güzel olduğu kadar acı bir duyguydu. Hayatımda her şeye sahip biri olmama rağmen aşka gelince kendimi çıkmazda hissediyordum. Annem ve babam İstanbul'un Halil'in ailesinden sonra en büyük zenginlerindendi. Annem kadriye, bir şirketimizi, babam kadir ise, başka bir şirketimizi yönetiyordu. Aile konusunda şanslıydım. Benimle çok güzel ve yerinde bir ilgi ile iletişime geçiyorlardı. Ne olursa olsun benim kararıma saygı duyuyorlardı. Kısacası hayatım mutlu geçiyordu. Ta ki aşk kapımı çalana kadar, Begüm ile biz okulun ilk senesinde bahçede karşılaşmıştık o bana boncuk gözleriyle öyle bakmıştı ki âdete büyülenmiştim. Daha sonra aynı bölümde olduğumuzu öğrendiğimde içten içe mutlu olmuştum.  Çaktırmadan onu izliyordum. Arkadaşı gelene kadar bana bakıyor arkadaşı geldi mi bakışlarını benden uzak tutuyordu.

Bir sene boyunca onu izlemiş gülüşünü sesini yüzünü ezberlemiştim. En sonunda  beni umursamadığını düşünüp tam ümidi kesmiştim ki yanıma gelip selam vermişti. İlk de konuşmadım çünkü utanıyordum. sesini duyduğumda ellerim titremeye başlıyor, kendimden geçiyordum. Baya bir zaman böyle devam etti en sonunda cesaretimi toplayıp yine yanıma geldiğinde elimi uzatıp onunla  tanıştım.

O günden sonra her şey iyi gitti. Onun  arkadaşı benim ise halil'in kuzeni murat gelene kadar  konuşuyorduk. Onların gelmesine yakın  sınıflara dağılıyorduk. İyice bağlanmıştım ona, buna bir dur demem lazımdı ben onu üzmekten çok korkuyordum. Bunun için de ondan uzaklaşmış konuşmamaya başlamıştım. Ailemin ne tepki vereceği karşı çıkıp çıkmayacakları belli değildi. Eğer karşı çıkarlarsa onu üzmekten korkuyordum.

...Halil'den...
Okula geleli on beş dakika olmuştu. Nakil öğrenci olduğum için ilk öğrenci işlerine uğramıştım. Derse daha on dakika vardı. Ben geç kalırım diye erken çıksam da program bana daha erken demişti. Savaş, murat ve burak beni dışarıda bekliyordu. Yanlarına gittiğimde gülümsediler.
Murat" Günaydın kuzen, ne bu şiddet bu celal?"
"  Sorma kuzen, evi terk ettim."

Üçü de bana mal mal bakıyordu.
" Bakmayın oğlum, valla terk ettim lan!"
" Amcam fena köpürmüştür."
Burak" nerede kalacaksın şimdi?"
" Valla burakcığım eşyalı bir villa tutmuştum. Ama sanırım dolandırıldım."

Savaş" Nasıl? Anlat lan şunu düzgün bir şekilde"
" Taşındığım yeni evde, bir kiracı varmış hatta iki kız bir de kızlardan birinin kardeşi, ama ben anlamalıydım villa eşyalı olur mu hiç, ah kafam ah " Üçü de kısa bir şokla yüzüme baktılar. Daha sonra kahkayla gülmeye başladılar. Sert bir şekilde baktığımda ellerini teslim olmuş gibi kaldırıp kendilerini toparladılar.
Savaş" Ee peki ne yapmayı planlıyorsunuz?" 
Omuz silktim.
" Akşam konuşacağız, bir şu herifi bulayım göstereceğim ben ona, neyse hadi sınıfa  girelim dondum ben "  okula girdik. Burak ile vedalaşıp yürümeye başladık.

Sınıfa girdiğimizde evde karşılaştığım iki kız da oradaydı. Ben kısa bir şaşkınlık yaşarken savaş gülümsedi.
" Selam kızlar "
Kızların önündeki sıraya oturdu. Bende bir şey demeden yanına oturduktan sonra hoca içeri girdi. Sınıfa sesizlik oldu. Hoca kısa bir hal hatırdan sonra dersi anlatmaya başladığında pür dikkat hocayı dinlemeye başladım.

...
Bugün savaş'ın dediğine göre bir ders varmış onu da hoca bir saat blok yaparak bitirmişti. Hoca çıkabilirsiniz dediğinde dersin bittmiş olmasına sevinmiş derin bir nefes almıştım. Sınıftan tek tek insanlar çıkarken ben arkamı döndüm.
" Bu kadar da tesadüf olmaz ama, valla kusacağım şimdi"
Gözlerini devirdi.
" Ben sana meraklıyım sanki manyağa bak, belli oldu evime çöktüğün gibi okula çökmüşsün"
 Tam bir şey diyecekken Ahmet ve Burak içeri girdi. Ahmet bana sinirle bakıyordu.
" Bir şey mi oldu abla?"
" Olmadı ablacığım"

Burak" ilk günden sataşma millete kuzen"
Murat" Durum bildiğin gibi değil de siz ne alaka beraber?"
Burak" Aynı sınıftayız nakil öğrenciymiş biz de arkadaş olduk."
Savaş araya  girdi.
" Bir dakika, yoksa o evdeki kızlar seda ile Begüm mü?"  omuz silkip kafamı salladım.
Savaş " vay anasını, valla şaşırdım şuan, Begüm sen ne diyorsun bu duruma? "                                     " valla savaş, senin bu koskoca senede bizi farketmeni  sağladı bence iyi bile olmuş olabilir "

Savaş" ben senin hep farkındaydım güzelim de sen bilmiyordun " deyip göz kırptığında toparlanıp ayağa kalktı. seda'ya döndü.
" valla seda sende iyisin, bak çocukluk arkadaşım diye demiyorum Halil çok iyidir " seda da ayağa kalktı.
" Nedense biz göremedik o iyiliğini " bana döndü.
" Neyse madem arkadaşlarımız biliyor hep beraber bir eve gidelim de ne yapacağız onu konuşalım "  kafamı salladım. Bir şey demeden yürümeye başladım.
" Kuzenler, adres sizde sır, haberiniz yok, babam eğer sorarsa bilmiyorsunuz tamam mı?"
Murat kafasını salladı.
" Ayıpsın, biz seni hiç satar mıyız?"

...
Evin bahçesinden içeri girdik. Kapının önünde üç tane kız vardı. Şimdi düşüp bayılacaktım.
" Yaren, duygu, sonunda nakil oldu demek, Öykü ablacım sen yarın gelmeyecek miydin?"
Öykü" Öyleydi seda ablacığım, ama bilet yoktu. Yaren abla ve duygu da bugün gelince beraber gelelim dedik"

Burak, duyguya değişik şekilde bakıyordu. Gözleri ikisinin de dolmuştu. Daha fazla soğukta durmayıp içeri girdik. Salona oturduk. İlk defa bu kadar kalabalık bir yerdeydim.
Telefonla ev sahibini aradım. Numarayı kapatmıştı. Polisi arayıp durumu anlattım. Bir iz bulunca arayacaklarını söylemişlerdi. Telefonu kapattım. Resmen beynim durmuştu.

Ahmet" Ne olacak şimdi?"
" Bir şey olacağı yok, zenginim diye bu kadar insanı dışarı atacak değilim, normalde umurumda olmazsınız ama şuan içimden sizi evden atmak gelmiyor"
Burak" Aslında kalabalık iyi oldu da sen neden evden ayrıldın o hala aklımda"
" Babam yine ortaklık saçmalığı için beni tanımadığım, sevmediğim bir kızla evlendirecekmiş, beyefendiye bak amacı bu dünyayı satın almak herhalde doymadı bir ya doymadı"

Murat" Klasik amcam yani, Allah sabır versin kuzen"
" Amin kuzen, neyse herkes birbirine numaralarını versin de bir sıkıntı olursa araşırız"
Herkes birbirine numaralarını vermişti.
Burak Hala duyguya bakıyordu.
" Ne bakıyorsun lan kıza?"
Burak" İhanet insanı değiştirir mi ona bakıyorum, sence duygu? Değiştirir mi?"
" Yapma, mecburdum. Sana söyleyemem ama mecburdum"
" Benim artık sikimde bile değil, ne bokunu yersen ye benden uzak dur yeter, bir milim duygu, bir milim yakınıma sakın sınıfta yaklaşma sakın, canını yakarım bilmiş ol "

Burak hışımla kalkıp kapıyı çarparak evden çıktı. Ne olduğunu anlamamıştık. Duygu sedaya döndü.
" Ben odama çıkabilir miyim?"
" Tamam, ablan çıkarsın seni dikkatli çık"
Yaren elinden tutup duyguyu kaldırdı. Valizi de öbür eline alacakken murat
" Ver bana sen onu, ben taşıyayım, sen kız kardeşinle ilgilen"
Yaren hiç itiraz etmeden bavulları verdi. Beraber yukarı çıkmaya başladılar.

Seda" Ee öykücüğüm, neler yapıyorsun?"
Ahmet" Sevgilisi ile geziyordur. Sonuçta benden ayrılıp direk ona koştuğuna göre, deme öykü? Baya iyi seviyorsundur"
Seda ahmet'in elini tutu. Ahmet seda'nın elini tutarak öptü.
Ayağa kalktı. " Abla, ben odamdayım"
" Ablacım, yan odana öykü yerleşecek, bavulunu taşır mısın? Kız ağır kaldırmasın şimdi, Odayı da göster bir zahmet, dinlensin kızcağız "
Ahmet İlk öykü'ye sonra da seda'ya baktı. Bavulları eline aldı.

" Beni takip et"
Beraber yukarı çıktılar. Salonda ben, Begüm, savaş, seda kalmıştı.
Seda " O kadar paramın gittiğine inanmıyorum"
Sadece kafamı sallamakla yettindim.
Savaş " İyi yönden bakın bir de aynı sınıfta olup beraber vakit bile geçiremeyen insanları bir araya getirdi bu ev, bence bu iyi bir şey"
Begüm" Kimse konuşma benimle demedi. Sen gelin güvey oldun, sen kestin konuşmayı neyse bende odamdayım."

...Seda'dan...
Begüm odasına çıkmıştı. Savaşta geç oldu diyerek izin istemişti. Salonda sadece Halil, murat, ben vardık.
" Bende kalkayım artık, görüşürüz arkadaşlar"
Muratı Halil ile geçirdik.
Halil bana döndü.
" Bende yatacağım malum geç oldu. Hangi oda boş?"
" Bende çıkacağım yukarı beraber çıkalım göstereyim"

Beraber yukarı çıktık. Benim odamın yanındaki odaya girdik.
" Burası evin ikinci büyük odası, güle güle kullan iyi geceler"
Seda odadan kapıyı kapattıp çıktı.
Eşyalarımı hızlıca yerleştirip dinlenmek için kendimi yatağıma attım.