Çiğdem Murat'ın Kuzenine Özel Ders Vermeye Başlar
Selim hala hastanededir Çiğdemle Esma yanında refakatçı kalırlar Çiğdem babasına çorba içirir
Selim-Çiğdem kızım al Esmayı git ben iyiyim
Esma-Tamam amca ama yatmadan 1 paket süt iç
Selim-Çiğdem gitmeden annene söyle buraya gelsim
Çiğdem-Tamam baba
Çiğdemle Esma odadan çıkarlarken Süheylayla karşılaşır
Çiğdem-Anne babam seni görmek istiyor
Süheyla-Söyle hayatım ne oldu
Selim-Süheyla durumumu görüyorsun ben hastanede yatıyorum Serpil iftiraya uğradı işsiz kaldı benim prensibim var çocukların paralarına elimi sürmem
Süheyla-Hayatım sakın bunları düşünme şimdi Allah büyük
Selim-Yaptığım şeyler bitmek üzere sergiden sonra pazarcılara vereceğim benim adıma satacak
Süheyla-Sen sakın kafana takma
Selim-Nasıl kafama takmayım
Süheyla-Sen merak etme Çiğdem Murat'ın kuzenine özel ders verecekmiş
Selim-Ah kızlarım ah
Süheyla-Merak etme Murat'ın kuzeni hanım hanımcık bir kız neyse sen kafana takma şimdi dinlen
Selim arkasını dönüp ağlamaya başlar
Çiğdem odasında oturup düşünmektedir ve yanına Esma gelir
Esma-Abla ne düşünüyorsun
Çiğdem-Hiç bir şey Esma bize çok nazar değiyor ben iş görüşmesine gideceğim yarın
Esma-Ne işi abla
Çiğdem-Esma biliyorsun babam ameliyat oldu yengem işten ayrıldı
Esma-Ben senin yerine girerim abla merak etme
Çiğdem-Hayır sen okuyacaksın zaten gideceğim yer yabancı değil zaten babam senin çalışmana müsaade etmez ben yokken ev sana emanet anneme teselli ol
Esma-Abla tekrar söylüyorum amcam çok kızacak bu şeye
Çiğdem-Bizde söylemeyiz sen bil yeter bir süreliğine kardeşim
Ertesi gün olur Çiğdem Murat'ın evine gider kapıyı çalar Melisa açar içeri girip konuşurlar
Melisa-Halam seni kardeşim Sunaya ders vermek için çağırdı daha önce ders vermedin becere bilecek misin bugün ilk işini yapacaksın yalnız yapmaman gereken bir şey var ileriki evdeki insanlara pek bulaşma hadi gel seni odamıza götüreyim
Odasına giderler Suna Çiğdemi görünce çok sevinir
Suna-OOO yenge seni görmek ne güzel
Çiğdem-Size söz verdim ve geldim odanızda ne güzelmiş
Suna-Çok eğleneceğiz
Melisa-Ders öncesi yakınlarda saha var bir voleybol oynar mıyız
Çiğdem-Tamam ama sonra Suna dersini çalışacak
Suna-Okey çok iyisin iyi ki Murat abimle evleniyorsun
Çiğdem-Bende sizinle akraba olacağam için mutluyum
3'lü bir sahaya gider ve voleybol oynarlar o sırada kızların annesi Zehra gelir
Zehra-Kızlar aşk olsun yani yengenizi kandırdınız mı
Çiğdem-Hayır yenge öyle bir şey yok
Zehra-Kızım kusura bakma benim kızlar biraz haylazda
Çiğdem-Yok yenge eğlendik kızlarla
Zehra-Hadi kızım şimdi evine git yarın gelirsin babana geçmiş olsun dileklerimi söylersin
Serpil le Süheyla Selimin taburcu işlemlerini halletmektedirler
Reception-Şurayı imzalayın lütfen
Süheyla kağıtları imzalar
Esma-Benim yapabileceğim bir şey var mı yenge
Süheyla-Yok kızım
Esma gider bir koltukta oturur Süheyla da yanında oturur
Süheyla-(ağlayarak)Esma kızım kimin nazarı değdi bize yengene atılan suç yüzünden amcan bu halde eğer ameliyatı yapmasaydık amcan şimdi bizimle olmayacaktı
Serpil-Anne
Sonra yanına receptionda ki hemşire gelir evrak verir
Reception-Süheyla Hanım bunlar Selim Beyin taburcu kağıtları
Sonra hastane odasına Esma, Süheyla ve Serpil girer Selim Serpil'in elini tutarak yataktan kalkar ve odadan çıkarlar ve taksiyle evlerine gelirler sonra zili çalarlar kapıyı Ferit açar Ferit babasının elini öper
Çiğdem-Baba otur ayakta kalma
Ferit-Baba biliyor musun Çiğdem bugün tam zamanında geldi
Selim-Çiğdem nereye gittin kızım
Esma-(iç sesiyle) İnşallah eniştemin kuzenlerine ders verdiğini söylemez
Esma-Amca ablam camiye gidip senin için dua etti
Çiğdem-Evet baba Esma doğru söylüyor
Süheyla-Selim hadi gel odana git dinlen biraz
Selim Süheylanın koluna girerek yatak odasına giderler
Esma-Abi biraz çeneni tutsana amcam hasta zaten ya ablamın çalıştığını öğrenseydi
Ferit-Ayy özür dilerim bu sırmıydı neyse ben içerdeyim
Ferit gider gitmez
Esma-Abla amcama ne yapıp ne edip gerçeği söylemeliyiz
Çiğdem-Merak etme Esma en kısa zamanda babama gerçeği söyleyeceğim
Feritle Serpil odada muhabbet ederler
Ferit-Bugün neler yaptın
Serpil-Her yere başvuru yaptım bakalım birinden haber gelecek
Ferit-Babamla konuşmayı denesene ne diyorum ben ya adam hasta zaten
Serpil-Evet çalışacağım babama yük olmayacağım iş bulana kadar senin kol saatini satsak ya
Ferit çekmecelerde kol saatini arar
Ferit-Çekmecelerde yok ama aramaya devam edeceğim bulunca sana vereceğim
Selim odasında gazete okurken yanına Çiğdem gelir
Çiğdem-Baba ilaç saatin geldi
Selim ilacını içer
Çiğdem-Baba seninle bir şey konuşmam lazım
Selim-Benim yapabileceğim bir şey var mı kızım
Çiğdem-Hayır babacığım Allah razı olsun bizi büyüttün okuttun bu yaşa getirdin daha ne yapacaksın baba söyleyeceğim şu bana bir konuda dua etmeni istiyorum baba ben çok güzel bir iş buldum
Selim birden kaşlarını çatıverir
Çiğdem-Ve o işe başlıyorum
Selim-Ah be kızım
Çiğdem-Baba sen hastaydın söylemeye fırsat bulamadım baba lütfen kabul et
Sonra içeri Esma girer ve
Esma-Ben ablama kefilim amca hem temelli çalışmayacak ki yengem iş bulana kadar
Selim-(gözleri dolarak) İyi ki benim kızlarımsınız gelin size bir sarılayım
3'ü birbirlerine sarılırlar
Sonra kızlar odadan çıkar içeri Süheyla gelir
Süheyla-Ne oldu hayatım tedirgin görünüyorsun doktor sana takıntıların olmayacak demedi mi bilmiyor musun hayatım insanlar dedikodu yapmayı seviyor kafana takma boş ver
Selim-Her şey uçuyor Süheyla sağlığım, kızımız ne olacak böyle Süheyla ben kötü bir insan mıyım kafama takmayım da ne yapayım Serpil onurlu kız o işe dönmem diyor
Ferit yatağında oturup kol saatine bakmaktadır o sırada içeri Serpil gelir ve kol saatini saklar
Serpil-Ferit ne sakladın baka bilir miyim
Ferit-Hiç bir şey yok hayatım
Serpil-İnsan karısından bir şey saklar mı
Ferit bile engelleyemez Serpil kol saatini bulur
Serpil-Bu satmak istediğim kol saati
Ferit-Bozulmuştu atacaktım
Serpil-Ferit o saati bana verir misin
Ferit te verir ve Serpil de saati pencereden aşağı atar
Süheyla gece yarısı balkonda oturmaktadır yanına Çiğdem ve Esma gelir
Çiğdem-Anne ne oldu uyku tutmadı mı hadi söyle derdini söylemeyen derman bulamaz demişler
Esma-Üzülme yengeciğim biz senin hep yanındayız
Çiğdem-Anne sende yoruldun babamla çok ilgilendin
Sonra onlar odaya giderler Ferit te çaktırmadan saati almak için dışarı çıkar dışarıda her yerde arar saati
Ferit-Allah'ım bu kadın nereye attı saati
Sonra saati bulur çocuk gibi sevinir
Ferit-(saati öperek) Buldum buldum Allah'ım sana şükürler olsun
Arkasını döner ve Serpil'İ görür elinden saati alır ve içeri girerler
Çiğdemle Esma yatakta konuşurlar
Çiğdem-Esma ne olacak bu annemin hali morali çok bozuk
Esma-Amcamda öyle
Çiğdem-Serpil yengemde çok onurlu o işe dönmek istemiyor
Esma-Abla senin o işine yengem gitsin
Çiğdem-Maalesef o olmaz Esma
Esma-Acaba bende mi bir işe girsem
Çiğdem-Hayır sen oku derslerini çalış yeter babamda hasta zaten annemin morali bozuk
Serpil'le Ferit odaya girerler Serpil kocası Ferit'i azarlayarak
Serpil-(sinirli)Demek bu saat bozuk ha demek bana yalan söyledin sende az üç kağıtçı değilmişsin çekmecelerde saati arıyormuş gibi yapıyordun (biraz daha bağırarak) hadi konuşsana bir şey söyle Ferit (sesi biraz azalarak) demek bu saat bozuk değil bu saat Fulyadaydı söyle nasıl verdi bu saati sana (tekrar sesi yükselerek) Ferit sana soru sordum bana cevap ver ne oldu dilini mi yuttun genelde patavatsızın birisin oğlum söylesene bana bu saati nereden buldun konuş Ferit konuş
Ferit-Fulya benim ilk okul arkadaşım
Serpil-Ya demek öyle Çiğdemin kına parasını o çaldı bu saat bozuk değildi iş yerimde ki hırsızlığı Fulya yaptı senin yüzünden hırsız damgası yedim babam senin yüzünden hastaneye yattı Allah senin gibi bir kocanın belasını versin Allah'ım şu adamı öldürmemem için bana yardım et
Serpil sinirinden bayılı verir Ferit te kolonyayla ayıltır
Ferit-Baya sinirlendin
Serpil-Senin gibi kocaya herkes sinirlenir ben kızların odasında yatacağım
Sabah olur Süheyla masadan kahvaltılıkları toplar
Çiğdem-Anne biz çıkıyoruz
Süheyla-Tamam kızım Esma sen nereye gidiyorsun
Esma-Ablam nasıl ders veriyor onu merak ettim
Suna odasında ders çalışmaktadır
Suna-Abla yengem bugün gelmedi
Melisa-Kesin bir şey oldu ondan gelmedi
Çiğdem odanın kapısına geliverir
Çiğdem-Kızlar buradayım işte
Suna-Yenge bir şey oldu zannettik
Çiğdem-No problem
Suna-Yenge şu asal sayıları pek anlayamadım
Çiğdem-Bak Sunacığım bir tablo oluşturuyorsun 1'den 100'e kadar sayı yazıyorsun tüm sayıları 2'le çarpıyorsun sonra çıkan sayıları 3'le çarpıyorsun sonra sayılar ne çıktıysa bütün sayıları birbirleriyle çarpıyorsun işte bu kadar
Sonra Turgut kapıyı çalar ve içeri girer
Turgut-Kızım çalışman nasıl gidiyor hocandan memnunmusun
Suna-Baba biliyor musun asal sayılarını artık anlaya biliyorum
Turgut-Süpermiş ben içerdeyim bir şey olursa seslenirsiniz
Serpil'le Ferit doktora gelirler doktor muayene ettikten sonra
Ferit-Serpilin durumu nasıl doktor hanım
Doktor-Aşırı sinir şimdi ilaç yazacağım bu ilaçları kullanacak
Ferit-Merak etmeyin doktor hanım onu hiç kızdırmayacağım