Başlangıçlar

Varşova’ ya 3 saat ve 310 km mesafedeki Poznan’ a ulaşmıştım. Taksi şoförüne 37 zloty ücret ödedikten sonra eve doğru hızlı adımlarla yürüdüm. Kapıyı kimse açmadı, encereden içeri doğru bakarken odaların bomboş olduğunu gördüm. Sanırım Sabahattin amca çoktan bu evden taşınmıştı. Tam o sırada yan evden 40-45 yaşlarında uzun boylu ve siyah saçlı bir adam bana doğru geliyordu. Sanki benim geleceğimi biliyor gibi  bir hali vardı.

-          “Sen Turk, Turk”. diye sorular yöneltmeye başladı. Bende “Tak” yani Lehçe “Evet” diyerek yanıtladım.

Bana bir mektup uzattı. Okudum ve her şeyi anladım. Sabahattin amca beni çok beklediğini ama gelmediğimi görünce ertelediği taşınma planını gerçekleştirmişti. Yeni adresi de mektupta yazılıydı. Ossow kasabasına yerleşmişti. Varşova’ ya sadece bir saat mesafede bulunan bir yerdi. Bu mektubu veren kişiye teşekkür ettim ve Ossow kasabasına doğru yola koyuldum. Aslında ne kadar  da yakın mesafede olduğumuza inanamamıştım. Bugünümü beklide ömür boyu hiç unutamam. Amacımı harekete geçirdiğimi, hedefime ulaşırken yaşadığım umutsuzluğu, aslında kaybettiğimi sandığım bir adresin benden hiç ayrılmadığını, Sabahattin amcanın beklide Polonya’ nın en uzak limanlarına taşınmaktansa iki aydır bulunduğum otele bir saat mesafede bir yere taşınmış olması gerçekten imkansız diye bir şeyin olmadığını bana göstermiş oldu.

Sabahattin amcanın evini sonunda bulmuştum. Beni çok güzel karşıladı. Gözlerinden “ ah, be oğlum nerelerdeydin sen” dediğini işitiyor gibiydim. Sabahattin amcayla uzun uzun konuştum ve yaşadığım herşeyi kendisine anlattım.  Kendisi beni çok iyi anladı ve yaşadıkların senin için aklından hiç çıkarmayacağın tecrübe kitabına eklenmiş sayfalardan biridir, dedi. Ticaret her yerde aynıdır aslında. Denizde, karada ya da havada olsun. Eğer ki ihracat ve ithalat yapacağın firmalarla iş harici yapacağın görüşmelerde  paylaşacağın bilgilerin tarihi olaylarla ilgili olması senin bir adım daha önde olmanı sağlayacaktır diye düşünüyorum. İnan ki ben yıllardır buradayım ama senin iki ayda edinmiş olduğun bu bilgileri ben hiç bilmiyorum. Ülkene dönmek için son bir ayın kaldı, hızlandırılmış bir şekilde denizcilikle ilgili bütün bilgileri sana öğretirim sen hiç merak etme. Tabi senden de bu küçük gezinle ilgili anılarını dinlemeyi çok isterim. “Elbette anlatırım Sabahattin amca çok mutlu olurum.”

Sabahattin amcanın eşi Polonyalıydı ve bir tane kızı olduğunu söyledi. Kızının Lehçeyi ve Türkçeyi çok iyi bildiğini hatta Türkçeyi kendisinden daha güzel konuştuğundan bahsetti. İktisat fakültesi üçüncü sınıfta olduğunu ve her yarıyıl tatilinde ayrı bir yerde çalışarak geçirdiğini söyledi. Geçen yaz bir kitapçı dükkanındaydı, bugünlerde de bir cafede garsonluğu deneyimlemek istedi. Kızımın kendince bir hobisi bu işte, her şeye çok meraklıdır ve öğrenmek ister. Gelecek tatilde ne yapacağını da şimdiden planladı turist rehberliği. Varşovada bir cafede çalışıyor, aslında Varşova’ nın en büyük iki cafesinden birinde. Adını söylemişti ama şuan hiç hatırlamıyorum. Şimdiye kadar çoktan gelmiş olmalıydı saat çok geç oldu. Bir an iki büyük cafeden birinin Rose Cafe olduğunu hatırladım. Yoksa Helena Sabahattin amcanın kızı olabilir miydi? Bu çok küçük bir ihtimaldi.