ölüm meleği geldi

Hayat fazlasıyla garipti bunu anlayan ve de çözebilen var mıydı muammaydı...Ahsen yaklaşık 2 yıl öncesinde yaşadığı o tuhaf geceden sonra hayatı değişmişti ,onun için hayat ikiye bölünmüştü ...demişler ya : ne oldum değil ne olacağım demeliymiş insanoğlu..şu anda ahsen bunu yaşıyordu ...o helikoptere bindikten sonra Londraya gittiğinde o kasadaki kolyeyi Sir Campbella  verecekti  fakat kendisini bir ölüm bekliyordu ama nasıl ve ne şekilde olduğunu bilmiyordu karşısında rahat biçimde  oturan sir campbell elindeki gazetesini okuyordu tabi rahat olacaktı emirlerini vermiş o ise keyfine bakar haldeydi..kimin öldüğü kimin yaşadığı kimin acı çektiği bebekler ve çoçuklar ölmüş öldürülmüş bu tür acılar  onun ve onun gibilerin umurunda değildi, zaman değişmişti ama insanlar daha da acımasız ve bencil olmuştu 

-ahsen hanım rahatınız iyi mi ? ( adam yüzündeki ifadesiz durum  bile korkutuyordu ama alaylığı devam ediyordu )

-olması gerektiği kadar ...

-1 saat içinde Londrada olacağız  o vakit dahada rahatlarsınız 

-en azından siz o kolyeyi aldığınızda daha da iyi olacağınız kesin...

-kuşkunuz olmasın  ahsen hanım 

daha fazla konuşmamışlardı adamla daha fazla muhatap olmak istemiyordu gözlerini kapattı ve uyumaya çalıştı  bu helikopter sıradan bir helikopter değildi bir helikopterdi ama nerdeyse jet konforu ve bunlara sadece multimilyarderler sahipti ...

-ahsen hanım uyanın Londraya geldik 

-tamam  

helikopterden inen ahsen ve sir campbell  kendilerini bekleyen büyük bir arabaya bindiler etraflarında 5 tane özel koruma vardı..araba ile kasanın olduğu yere gidiyorlardı arabada 3 tane özel koruma vardı belkide şoför de özel korumaydı adamlar  sadece komut alan birer robota benziyordu yüzlerinde tek bir duygu ifadesi yoktu ama hepside çok uzun boylu iri yarı adamlardı 

-rehine olarak tuttuğunuz insanlar güvenli yere ulaştılar mı ?

-tabiki isterseniz arayayım kendi kulaklarınızla duyun 

bay campbell telefonuyla arayıp hoparlörü açtı 

-kaptan rehineler güvenli yere vardılar mı ?

-evet efendim şu anda hepside sorunsuz bir şekilde istediğiniz yere  götürüldü şu anda güvendeler

-güzel bu iyi haber..telefonu kapatan bay campbell ahsen e

-duydunuz şimdi içiniz rahatladı mı?

-evet yalnız size sorularım olacak

-buyrun 

-neden beni gemideydim ?

-güzel soru siz bu birliğin en önemli yetkilisi olacaksınız ve sizde almam gereken çok önemli paket var onu alırsam sizin iyiliğinize olacak almam içinde gemiye getirildiniz

-yaralı bir bayanı getirmekde zorlanmadınız peki diğer rehineler 

-ne olmuş onlara ?

-ne olmuş demek sizin gözününde bebeklerin çoçukların acı çekmesi zorla ailelerinden koparılması hiçbir anlam ifade etmiyor mu?

-neyi öğrenmek istiyorsunuz ahsen hanım ?

-neden insanları kaçırıyorsunuz ?

-siz bu birliğin içine girdiniz peki nasıl girdiniz ? anneniz ve babanız ne iş yapıyordu sanıyorsunuz ? bakın ahsen hanım ilkeleri olan bir insansınız anladığım kadarıyla size saygı duyabilirim ama anneniz ve babanız ilkeleri hiçe sayan her türlü karanlık işlerin içinde olan en az benim kadar kötü insanlardı ve evet ben de sizin deyiminizle oldukça karanlık ve kötü bir insanım sizde bu dediklerimi unutmayın ve ne demek isteğimi anlamışsınızdır umarım

ahsen kafasını öne sallayarak anladığını ifade etmişti

-efendim geldik 

-buyrun ahsen hanım 

ahsen kasanın olduğu yere gelmişti burası en son buraya birkaç ay önce gelmişti annesinin Lonrada yaşadığı evdi .sadece annesine aitti babasına değil ....birkaç basamakla kapıya yaklaşan ahsen anahtarı koyduğu yere baktı büyükce ve uzun  bir saksı vardı onun hemen arkasında duvarda bir bölme vardı o bölmeyi şifreyle açabiliyordu şifreyi yazdı bölme açılınca içindeki anahtarı alıp kapıyı anahtarla açtı ve içeriye girdi arkasından bay campbell da girdi 

-evet ahsen hanım kasa nerde ?

-kasa mutfakta istiyorsanız benimle gelebirsiniz

-hayhay

mutfağa geçen ahsen ve bay campbell  ahsenin fırının üstündeki dolabın altında belirsiz bir raf vardı oraya elini uzatıp oradan küçük bir kilit aldı ve oradan mutfaktaki kilerin kapısını açtıktan sonra dolapların olduğu yere yöneldi dolabı yavaşça yerinden oynattı orada duvarda monte edilmiş çevirmeli düğmesi olan bir bölme daha vardı bölmeyi açmak için önce o şifreyi çevirmesi gerekiyordu birkaç turda çevirince bölme açıldı şimdi bir kasa daha vardı ama bu kasa göz retinası ve elinin iziyle yapılıyordu onları da yapan ahsen burdada numaraları yazdı ve kasa açıldı için bir kutu vardı o kutuyu alan ahsen kutuyu alıp mutaktaki ada tezgahının üstüne koydu elindeki kilitle kutuyu açtı ve içinde takı kutusunu aldı kutuyu açan ahsen kolyeyi eline aldı o an çok fazla duygusallaştı annesini düşündü onu hiç tanıyamasada özlediğini biliyordu 

-daha önce bu kasayı açmısınız sanırım ahsen hanım ?

-sadece 1 kez annem bana bir mektup bırakmış kolyeden ve kolyenin nerde saklandığını yazmış ama kolyeyi bu kadar yakınken görmedim 

-neden yakından görmediniz ?

-bakmak istemedim bilmiyorum ,kolye sizindir artık bu kadar kolyeyi değerli yapan nedir bilmiyorum diyeceğim ama demek ki bu kadar iyi korunduğuna göre baya kıymetli 

-evet zekisiniz ahsen hanım  kolye çok değerli çünkü o da bir anahtar ,neyse ben istediğimi aldım sizde istediğinizi aldınız benim burda işim kalmadı artık umarım bundan sonra sıksık görüşürüz isterseniz şoförüm sizi istediğiniz yere bırakabilir 

-teşekkür ederim burda biraz vakit geçirsem iyi olur gerekirse bir taksi çağırırım 

-peki o halde size iyi günler dilerim kendinize dikkat edin 

-sizede iyi günler

kapıdan çıkan bay campbell arabasına binerek uzaklaştı kapıyı kapatan ahsen derin bir nefes aldı bu evin her köşesinde annesinin izleri vardı neden bu evde tek başına kalmıştı babasıyla aralarında ne olmuştuki  babasına ait hiçbir şey yoktu salondaki koltuğa oturdu bu evde yapılacak başka birşey yoktu bir taksi çağırtıp kendi evine gidebilirdi ama telefonu yoktu yanında 

-kahretsin offf adam bilerek bunları yaptı akılsız ahsen onunla gitsen ölüme koşacaktın ahhh şimdide ölüme gitmeyecek misin ? buradan çıkmalıyım

ahsen kapıdan çıkmak üzereyken biri kapının kolunu zorluyordu galiba ölüm meleği gelmişti yada katili ?