kırılan farlar
Canan yeni tanıştığı Selen adındaki kızla kafede buluşmak için kaldığı pansiyondan ayrılmıştı ,sadece bir kaç günlüğüne pansiyonda kalacak babasının ve annesinin kendisi için kiraladıkları aparta geçecekti. İstanbul u sevmişti fazlasıyla kalabalık ve renkli bir metropoldü..ama devamlı yaşayabileceğini sanmıyordu o daha çok sessizliği ve sakinliği seviyordu belki Ege Bölgesinde yaşayabilirdi bunu zaman gösterecekti...kafeye gelen canan selen in pencere kenarında ve arkasına dönük olarak oturduğunu gördü yanına gitti
-merhaba selen
-hoşgeldin canan bende seni bekliyordum geç otur lütfen ( sadece tokalaşmışlardı)
yerine oturan canan
-umarım seni çok bekletmemişimdir
-yok hayır bende yeni geldim eee ne yaptın yerleştin mi ?
-yerleştim sen nasılsın ?
-iyiyim sağol canım ne içersin ,bakar mısınız ? bir kaç dakika içinde siparişleri gelmiş selen cappucıno sunu canan ise çok sevdiği latte sini içiyordu
-okula ve yurda alıştın mı?
-evet biraz zor oldu ama alıştım
-bir sorun mu oldu ?
-yok hayır ailemden uzakta olmak üzdü beni diyeyim o kadar
-anlıyorum ama burda okul dersler derken daha çabuk alışırsın üzüntün geçer....
selen ile canan o kafedeki buluşmadan sonra sık sık bir araya geliyorlardı ama nedense canan selen i fazla samimi bulamıyordu tuhaf bir his vardı içinde ayrıca selen in bakışlarında insanı tedirgin eden bir şeyler görüyordu o yüzden ona tam olarak güvenemiyordu selen den uzak durmaya çalışıyordu bir yandan da yeni kurslara yazılmış hem bunu hem de dersleri öne sürüyor onunla en fazla haftada 2 gün görüşmeye çalışıyordu Allah tan selenle aynı bölümde ve aynı sınıfta değillerdi ,aradan 5 ay geçmişti ilk dönem son sınavları bitmişti ilk ara tatil için ailesinin yanına gidecekti selenle uzun zamandır görüşmüyordu en son 2 hafta önce görüşmüşler yurtdışına gideceğini kısa bir süre orada kalacağını söylemişti merak etmiyordu ama o da öğrenciydi okul zamanında neden gitmişti diye aklından geçmişti ..2 hafta sonra tekrar İstanbuldaydı pazartesi günü 2.dönem başlayacaktı en azından bu ara tatilde ailesiyle özlemini gidermişti annesinin evde dışardan hazır ve sağlıksız yemesin diye kendi elleriyle yaptığı bir çok dondurulmuş yemek ve konserve göndermişti kargoyla ...pazartesi günü sabahın erken saatlerinde kalkmış kahvaltı yaptıktan sonra arabasına binip okula doğru yola çıkmıştı arabasını park etmek için öğrencilere ayrılan yere park etmeye çalışıyordu arabasını park ederken arkadan (tak) diye çok güçlü bir ses geldi arabayı durduran canan arabadan indi ne olduğunu anlamaya çalışınca baktı arabasının arka farları kırılmıştı
-ahhh inanamıyorum
-hanımefendi arabayı yanlış yere parkettiniz
sesin geldiği yere kafasını kaldırdığında karşısında çok uzun boylu bir erkek vardı
-hanımefendi size söylüyorum
-ne diyorsunuz beyefendi ?
-yanlış yere park ettiniz arabanızı
-ne demeye çalışıyorsunuz burası öğrencilerin park yeri değil mi?
-hayır malesef o hemen aşağıda burası üniversite hocalarına ait
-iyi de benim arabamın arka farları kırıldı hemde buradaki araba yüzünden ki o arabada size ait sanırım
-merak etmeyin masrafınızı karşılayacağım ama yanlış yerde olduğunuzu bilmeniz gerek bir dahakine dikkat edersiniz artık
-gerek yok kendim karşılarım ama en azından bir özür dilemeniz iyi olurdu hani nezaket bakımından
adam karşısında kendine karşı gelen kızla eğlenmeye başlamıştı kız sinirlendikçe yüzü kızarıyordu ama ona belli etmeyeckti karşısındaki kız kiminle çene atıştığını bilseydi ne yapardı acaba ?
-iyi o zaman ama yarın orda burda arabamı çarptı parasını ödemedi demeyin sakın ben yinede sizin numaranızı alayım ne olur nolmaz ....
-gerek yok dedim ben kendim halledeceğim ayrıca sizin gibi biri burda ne yapıyor acaba sizde yanlış yerdesiniz ve sizde arabanızı yanlış kullanıyorsunuz sanırım bana çarptğınıza göre
-yanlış yerdesiniz arabayı yanlış parkediyorsunuz hatalı ve suçlu ben miyim hem siz bana ne demeye çalışıyorsunuz ?
-sevgilim gitmeyecek miyiz artık geç kalıyoruz ?
canan adama seslenen ve kıvırta kıvırta nerdeyse beli kırılarak gelen uzun bacaklı ehh uzun baya uzun boylu hakiki turuncu saçları olan bir afet adamın yanına geldi kadın nerdeyse canandan bir kaç yaş büyüktü sanırım ,koyu yeşil renginde iri gözleri vardı gerçekten kadın bir afetti herşeyiyle modelleri bile sollardı( nerdeyse kadını selen e benzetecekti ama göz renkleri farklıydı ayrıca bu kadının teni doğal bembeyazdı selense daha koyu bir teni vardı ve ayrıca selen kendisiyle aynı boydaydı bu kadın zaten normalde çok uzundu canan kendisi uzun topuklu ayakkabı giyse bile boyu kadının omuzlarına zor gelirdi birde kadının ayağında uzun topuklu botu vardı o halde bile boyu adamın yanaklarına geliyordu ahhh şimdi yanak derken ) birde kadın adamın yanağına bir öpücük kondurmuş koluna girmişti adamla yakışıyorlardı baya , adama baktı o kadından en az 15 cm daha uzundu kumral teni kumral saçları ve turkuaz rengi gözleri ile o da oldukça yakışıklı karizmatik bir çam yarmasıydı evet evet kesinlikle yontulmamış en heybetli olanlarındandı çünkü adam da öyleydi ama canan için bir hiçti....
adam kadının kulağına bir şeyler söylemiş kadının suratı asılmıştı kadın adamın kolundan ayrılmıştı
-evet hanımefendi numaranızı verin masrafınızı ödeyeyim
-gerek yok dedim size, bir daha da sizinle karşılaşmak niyetinde değilim hem derse yetişmem gerek yeterince geç kaldım
kız söyleyeceğini söylemiş arkasına bakmadan arabasına binip uzaklaşmıştı adam hayatında bu kadar sivri dilli bir kızla hiç karşılaşmamıştı yanındaki kadına
-seni daha önce uyarmıştım Nehir burası bir okul buraya bir daha gelmeyeceksin bu sana son uyarım olacak anladın mı beni ? şimdi arabana bin ve git adamın öfkeli bakışlarından korkmuştu
- peki nasıl istersen kadın üzgün bir şekilde arabasına binmiş ve ayrılmıştı adam saçlarını geri iterek arabasını park edip çantasını aldı ve telefonla konuşarak okula yürüdü
canan öğlen için son dersine girmişti öğleden sonra dersi yoktu hocanın gelmesine 5 dk vardı ..seleni ne okulda ne kantinde görmemişti demek ki yurt dışından dönmemişti defterine ders notları için kontrol ediyordu o anda kapı açıldı ve hoca girdi canan arka sıralarda oturmuştu hocanın sesini duyuyordu ama o kadar ders notlarına dalmıştı ki farketmemişti
-burada çalışkan bir öğrencimiz var sanırım
sesi duyan canan kafasını kaldırdığında arabasını çarpan adamı görmüştü evet farlarını kırmıştı ve şimdide adam karşısında imalı bir biçimde gülüşle kendine bakıyordu ve dersteydi.... başı cidden dertteydi
--------------
hastanede kendine gelen ahsen gözlerini açtığında başının ağrıdığını vede vücudunda ağırlık varmış gibi hissediyordu kafasını kaldırmaya çalıştı sonrada hatırlamaya çalıştı gemiye getirilmesi ,gemide gördükleri duydukları ve sonrasında annesinin evinde olanlar ve en son gördüğü kişi o gerçekten o muydu ? hayal mi görmüştü nasıl olabilirdi ki ? kapının açılmasıyla içeriye girenin doktor olduğunu düşünen ahsen kafasını kaldırdığında Emre abisini görüyordu Emre abisinin burda ne işi vardı peki o evde neden ordaydı ?